Genel

2.Bölüm – Yakup Bölümü Yorumu

[catlist id=287 numberposts=”-1″ orderby=date order=asc class=”numaralar”]
Yakup 1:5-11

“Sizlerden birinin bilgeliği eksikse, kınamaksızın, İçtenlikle herkese veren Tanrı’dan istesin ve kendisine verilecektir. Ama hiçbir kuşkuya düşmeden, imanla istesin. Çünkü kuşkuya düşen kişi, rüzgârın çalkaladığı ve sağa sola savurduğu denizin kabarmasına benzer. Böyle bir durumda bulunan insan Rab’den bir şey alacağım düşüncesine kapılmasın. Dengesiz insan tuttuğu yolların tümünde kararsız olan kişidir. Alt düzeyden olan kardeş yükseltilmesiyle övünsün;varlıklı olan ise alt düzeye indirilmesiyle. Çünkü ‘otun çiçeği gibi’ geçip gidecektir o. Çevreyi yakarak yükselen güneş ‘otu kurutur’, onun ‘çiçeği yere düşer’, dış görünüşünün güzelliği de kaybolur. Tıpkı bunun gibi, varlıklı kişi de kendi uğraşları ortasında solup gidecektir.”

ZOR ANLAR İÇİN KAYNAKLAR

Eski arabamda vida değiştirmeye çalıştığım bir anı hatırlıyorum. Hem paslanmış hem de gevşemiş vidayı çıkarmak için bir kerpeten kullanmaya çalışmıştım. Babam üst katta televizyonda golf seyrediyordu. Birden bire onu yanımda fark ettim. Bana , neden doğru alet kullanmadığımı soruyordu. Aslında haklıydı. Kerpeten vidanın yalnızca kenarlarını yakalamıştı ve esas işlevi görmüyordu. Tam olarak vidanın başını yakalayıp çevirecek bir İngiliz anahtarına ihtiyacım vardı.

Tanrı zor zamanlarımızda, yaşamımızın paslanmış dönemlerinde bize yardımcı olacak kaynaklardan bizleri mahrum bırakmamıştır.Yakup, bu mektubun başlangıç noktasındaki ayetlerinde, Tanrı’nın yaşamımız için istemi olan neşenin, zor zamanlar geldiğinde, bu anları göğüsleme konusunda bize yardımcı olacağına işaret etmektedir. Hristiyanlar olarak yaşamımızdaki bu tarz denenmelerin olgun, sabit bir iman oluşturacağını anladığımızda bu sevince sahip oluruz.[1]

HİKMET

Yakup, olgunluğumuz ve sevincimiz konusunda var olan gerekli kaynakları anlatmaya başlamaktadır. Denenmelerle başa çıkabilmenin ilk kaynağı hikmettir. Bu durumda gereksinimimiz olan geleceğimizi anlamamıza ve Tanrı’nın sevgisinin etkileyişine bağlı gerçek bir hikmettir. Tanrı’nın sevgisi bizim için mükemmele yön göstermektedir.

Kendisi mükemmel olan Tanrı kendi mükemmel olduğu gibi bizleri mükemmelleştirmek suretiyle bizleri küçük tanrılar yapmak istemiyor. Mükemmel olmak demek insani yönümüzü ortadan kaldırmak demek değildir. Ama aynı zamanda Tanrı bizleri de basit olarak olduğumuz yerde bırakmak istemiyor. Tanrı, Mesih’i insanlar Kendi istediği gibi olsunlar diye gönderdi. İnsanları aşağıya çeken bütün kötülükler Mesih’in kurban olması ile kaldırılmaktadır. Şimdi yeni güç, Tanrı’nın Kutsal Ruhu onları Tanrı karakterinde şekillendirmek için onlarla birliktedir.

Tanrı’nın planında geleceğimizi görmek özel bir hikmet gerektirmektedir. Dinsel düşüncenin üstünde hikmet gerektirmektedir. Yaşamımızın uygulanabilir kararlarını şekillendiren hale yola koyan bir hikmet gerektirmektedir. Yakup, bu hikmeti dua ile almayı ummamız gerektiğini söylemektedir. (1:5) Yakup, Tanrı’nın gözdelerinin olmadığına da dikkat çekmektedir. Tanrı “kınamaksızın , içtenlikle herkese veren” dir. (1:5) Yüce olan ve seven Tanrı’yımız imanlı bir Hristiyan’dan, Tanrı için yaşamaya çağrıldığı doğrultuda böyle bir istemin cevabını esirgemeyecektir.

İMAN

Neşe dolu Hristiyan’ın kararlı imanı ile hikmeti aradığımızda olgunlaşma konusunda ikinci bir kaynak mevcuttur. Yakup hikmet aradığı zaman kişi “hiçbir kuşkuya düşmeden, imanla istesin.” demektedir. (1:6) Yakup’un imanlıları iman kuşkularından ve akıllardaki sorulardan ötürü azarlamaması da dikkat çekicidir. Hepimizin bildiği gibi, Yakup’ta dua ettiğimiz her konuda istemimiz doğrultusunda tam olarak cevap almadığımızı biliyordu. Ama bu gizemin nedeni bazılarımızın inandığı gibi yeterince iman sahibi olmamamız değildir. Böyle bir görüş Tanrı’yı “gözdeleriyle ilgilenen” konumuna koyar ve imanı Tanrı’nın lütfu ve bereketini iyi işlerin sonucu olarak kazandığımız bir hale getirir.

“Doğruluk işlerini” öne çıkarmak yerine Yakup, aynı anda hem inanan hem de inanmayanlardan olmamamız konusunda bizi uyarmaktadır. Bazı zamanlar Hristiyan yaşamı sergileyenlerden olmamalıyız. Bu gibi kişiler deniz dalgası gibidirler. Bir o yana bir bu yana yön değiştirirler. (1:6) Eğer sürekli olarak Hristiyan güvenimizi bir kenara bırakıp farklı yönlere yöneliyorsak Tanrı’nın hikmet armağanı yaşamımıza az da olsa bir uygulama etkisi getirecektir.

YENİ BAKIŞ AÇISI

Hristiyan olarak durumumuza yeni bir bakış açısı kazandırmak olgunlaşmamız için üçüncü kaynak olacaktır. Hiçbir şeyi olmayan, parasız kişiler toplum alt düzeyde kişiler olarak görülürler.. Eğer bu düzeyde olan kişilerden biri de Mesih İsa ise o zaman bu düzeydeki kişiler krallar kralının kardeşleridir. Bu önem konusundaki gerçek bakış açısı bir inanlı için gerçek gururun kaynağı olur. (1:9) Bu yeni bakış açısı imanlıyı Mesih İsa’nın kendisi için yaptıkları üzerine kurulmuş olgunlaştıran sabit bir imanı izleme konusunda özgür kılar.

Yakup, para ve mal konusunda zenginlerin kendi düşük düzeylerine dikkat etmelerini söylemektedir. O zaman bu ne demektir? Aslında, toplum içinde zengin hiçbir zaman aşağı düzeyde olmayacaktır. Bu insanlar dünyamızı “hareket ettiren, sarsan” kişilerdir.Ama Yakup’un burada işaret ettiği toplumun onur olarak kabul ettiklerinin geçiciliği ve yok olduğu gerçeğidir. Mesih İsa’da zengin olan kişi her şeyden önce kendisini hizmetçi olarak görmelidir. Rab’bimiz kendisini izleyen her kişinin “haç” yolunda “ayak yıkayan” olması gerektiğini öğretmiştir.[2] Bu öğretiş her kişi için kişisel değeri azaltıcı bir öğretiştir. Biz gerçek gururun kaynağını Rab’bimiz Mesih’in hizmetinde olmakta bulmalıyız.

DEĞERLİ HİZMETÇİLER

Eğer bizler Mesih’te isek, biz kim olursak olalım, Tanrı’nın bizim için hazırladığı mirasın eşit paylaşımcıları olarak “O’nunla birlikte dirildik”[3]. Bizim kişisel değerimiz bu noktada büyümeli ve her inanlının Tanrı’nın Oğlunun kardeşi olduğu gerçeğinde şekillenmelidir. Elçi Pavlus’un Romalılar 8:17’de söylediği gibi “Madem Mesih’in çektiği sıkıntıları paylaşıyoruz. O’nunla birlikte yüceltilmemiz de gerekir.” Yakup, aynı zamanda Rab’bimiz önünde hepimizin eşit hizmetliler olduğunu göstermektedir. Mesih İsa’nın hizmet ettiğinden “daha üst bir çağrı” yoktur. Bu hizmet geleceğimizi ve değerimizi belirler. Tanrı Oğlu ile bizi aynı yolun yolcusu kılar.

Hristiyanlar kendi durumlarında bu bakış açsını kazanırlarsa, aynı zamanda kendilerini Tanrı’nın hikmetine de açmış olurlar. Tanrı’nın gücü, onları kaldırır ve yaşamlarını yönlendirir. Kadın ve erkek olarak Mesih benzeri olgun bir karakterin oluşması konusunda Tanrı’nın istemi ve işleyişini görürler, Mesih’teki sevinçleri derinleşir. Bu derin sevinç kuraklık ve fırtınaları atlatmamıza yardımcı olur. Gözyaşları, acı ya da kuşkularda olsa zor zamanlarda bizi taşır. Bizi taşır çünkü Tanrı’nın büyük sevgisinin sağlam, emin temelleri üzerindedir ve bizi tamamlamak ister.

SORULAR
1. Gerçekten hikmetli bir Hristiyan’ı tanıma ayrıcalığına sahip oldunuz mu? Böyle bir kişinin hikmetinden istifade ettinizse birkaç örnek verin.

2. Kuşku sizi Tanrı’nın bereketinden nasıl uzaklaştırır? Başka bir değişle kuşku inanan bir Hristiyan’ı Tanrı’dan nasıl uzaklaştırmamalıdır?

3. “Doğru gurur” nedir? Yoksulun “Doğru Gururu” zengin ile nasıl karşılaştırılır?

4. Yakup 1:9-11’de Tanrı size ne söylüyor? Siz hangi kategoridesiniz? Siz gururu hangi düzeyde görüyorsunuz?

5. Tanrı sizi olgun imana ya da Hristiyan karakterine doğru hangi şekilde yönlendiriyor? Hristiyan olarak yaşadığınız sevinçli bir deneyiminizi paylaşın. Şüpheleriniz varken nasıl sevinebilir siniz?



[1] Yak. 1:2-4; 1. Bölüm.

[2] Yu. 13:11; Mat. 16:24

[3] Kol. 1:12; 2:12; 3:24