Teoloji & Doktrin

Bazı Günahlar Gün Gibi Ortadadır

(a) Yalancılık: Yalan söylemeyen Tanrı, krallığında yalancıların yeri olmadığını açıkça belirtmiştir. “Yalancı dil” ve “yalan soluyan yalancı tanık”, Tanrı’nın özellikle nefret ederek seçip ayırdığı yedi günah arasındadır (Süleyman’ın Özdeyişleri 6:16­19). Yalanların babası şeytanla birlikte yalancıların yeri cehennemdir.

(b) Yemin etme: Üçüncü Emir’de, “Tanrın Rab’bin adını boş yere ağzına almayacaksın. Çünkü Rab, adını boş yere ağzına alanları cezasız bırakmayacaktır” (Mısır’dan Çıkış 20:7) denmektedir. Genel bir sohbette olsun, dinsel bir yeminde olsun, umursamadan ve düşünmeden Tanrı’nın adı dudaklarınızdan çıkıyorsa, O’nun adını boş yere ağzınıza alıyorsunuz demektir. Yakup, “Kardeşlerim, öncelikle şunu söyleyeyim: Ne gök üzerine, ne yer üzerine, ne de başka bir şey üzerine yemin edin. ‘Evet’iniz evet, ‘hayır’ınız hayır olsun ki, yargıya uğramayasınız” (Yakup 5:12) diye yazmaktadır.

(c) Kötü niyetli konuşma: Birinin yüzüne karşı ya da gizlice arkasından söylensin, acımasız ve kindar sözler Kutsal Kitap’ta tekrar tekrar mahkûm edilmektedir. Tanrı’yla paydaşlıktan zevk almak için, “İftira etmeyen, dostuna zarar vermeyen, komşusuna kara çalmayan” (Mezmur 15:3) biri olmalısınız.

(d) Çalma: Ailenizin ya da arkadaşlarınızın iyi niyetini kötüye kullanmak olsun, kâr etme adına müşterilerinizi kandırma ya da iş yerinizdeki sözde “küçük hırsızlık” olsun, Rab, çalmanın her türlüsüne son derece karşıdır. Kapısını bütün hırsızlara kapatacak, onların çaldıkları hazineleri gazap hazinelerine döndürecek, kötülükle elde ettikleri gümüş ve altın, etlerini yakan bir metal gibi, onların işkencesi olacaktır (Yakup 5:2-3).

(e) Ayyaşlık: Rab Tanrı, aşırı ve sorumsuzca alkol kullananlardan söz etmektedir: “Sabah erkenden kalkıp içki peşinde koşanların, gece geç vakte kadar şarap içip kızışanların vay haline… Şarap içmekte sınır tanımayanların, içkileri karıştırıp içmekten çekinmeyenlerin vay haline” (Yeşaya 5:11, 22-23). Böyleleri, yeniden doğmazlarsa ve Kutsal Ruh onları değiştirmezse Tanrı’nın Krallığı’nı miras almayacaklardır.

(f) İbadeti Tanrı’dan esirgeme: Rab İsa Mesih, birinci ve en önemli emrin, “Tanrın Rab’bi bütün yüreğinle, bütün canınla, bütün aklınla ve bütün gücünle seveceksin” (Markos 12:30) olduğunu duyurmuştur. Bundan çıkan sonuca göre, birinci ve en önemli günah, Tanrı’ya ibadet etmemekte ayak diremek, O’nun Sözü’nü ihmal etmek, O’nu düşüncelerinizden çıkarmak ve O’nsuz yaşamaktır.

g) Tanrı’nın işlerine gülme: Bazılarının düşündüklerinin tersine, vaizlerle alay etmek ve genellikle de Hristiyan imanını ciddiye alanlarla eğlenmek yeni bir şey değildir ama bu gülüşün sonu, Kutsal Kitap’ta yazılan, bunun neye mal olduğunu anlayan alaycılarınki gibi her zaman trajik olur. “Onlar Tanrı’nın ulaklarıyla alay ederek sözlerini küçümsediler, peygamberlerini aşağıladılar. Sonunda Rab’bin halkına karşı öfkesi kurtuluş yolu bırakmayacak kadar alevlendi” (2. Tarihler 36:16).

(h) Cinsel günahlar: Tanrı, ilk erkekle ilk kadını yarattıktan hemen sonra evlilik kurumunu başlatmıştır ve Kutsal Kitap’ın başından sonuna kadar, erkekle karısı arasındaki ilişki değerli ve evrensel saygıya layık görülmektedir. Cinsel ilişki sadece evlilik bağı içinde uygundur. Bu nedenle fuhuş, zina ve bütün eşcinsel davranışlar Kutsal Kitap’ta açıkça ve tekrar tekrar yasaklanmaktadır (Mısır’dan Çıkış 20:14; Levililer 18:22; 1. Korintliler 6:9-10).

Bu günahların herhangi birinden suçlu olup olmadığınızı dikkatle düşünün. Eğer suçluysanız, Tanrı’nın gazabının üzerinizde durduğuna ve mahkûm olmanızın sadece bir zaman meselesi olduğuna hiç kuşku yoktur. Vicdanınızdan kaçamazsınız. Arkadaşlarınız, aileniz ve komşularınız sizin ne olduğunuzu tam olarak biliyorlar. Siz yolda yürürken, “Ayyaş gidiyor; alaycı gidiyor; dalavereci tüccar gidiyor!” diyorlar. Tanrı, çocuklarının işaretinin bunlar olmadığını daha açıkça belirtemezdi. Bu insanlar, Rab onların içini değiştirmezse cehennemden asla kaçamayacaklardır.

“Günah sizi yıkıma sürüklemesin diye, tövbe etmeniz ve bütün isyanlarınızdan dönmeniz” (Hezekiel 18:30) için ısrar ediyorum şimdi. Katılaşmış günahlılar için ne kadar korkunç bir beklenti! Yine de siz uyarıldınız ve ben, sizin kanınızdan eminim. Yazdığımı ister ezberleyin, ister buna direnmeyi seçin, Kutsal Yazı’nın aşağıdaki ayetlerinin sizi uyandıracak bir gök gürültüsü ya da sizi katılaştıracak demir görevi yapmasını size bırakıyorum:

Defalarca azarlandığı halde dikbaşlılık eden, ansızın yıkıma uğrayacak, çare yok. (Süleyman’ın Özdeyişleri 29:1)

Sizi çağırdığım zaman beni reddettiniz. Elimi uzattım, umursayan olmadı… Bu yüzden ben de felaketlerinize sevineceğim. Bela üzerinize bir fırtına gibi geldiğinde, bir kasırga gibi geldiğinde felaketiniz, sıkıntıya kaygıya düştüğünüzde sizinle alay edeceğim. (Süleyman’ın Özdeyişleri 1:24, 26-27).

Bu noktada birçok kişinin, gün gibi ortada ve apaçık olan bu günahların hiçbirinden suçlu olmadığı düşüncesiyle kendini teselli ettiğini hayal edebiliyorum. Ancak sizin için her şeyin yolunda gittiğinin garantisi yoktur. Kendinizi ve başkalarını kandırabilirsiniz, Tanrı’nın istediği yürek değişikliğini hiç yaşamadan iyi bir Hristiyan diye geçinebilirsiniz. Rab İsa, “Yargı Günü, birçokları bana diyecek ki, ‘Ya Rab! Ya Rab! Biz senin adınla peygamberlik etmedik mi? Senin adınla cinler kovmadık mı? Senin adınla birçok mucize yapmadık mı?’ O zaman ben de onlara açıkça, ‘Sizi hiç tanımadım, uzak durun benden, ey kötülük yapanlar!’ diyeceğim” (Matta 7:22-23) uyarısında bulunmuştur. Binlerce, milyonlarca kişinin, yüreklerini baştan aşağı irdelemezse, başkalarından, hatta kendilerinden bile gizli olan bir günah yüzünden mahkûm olacağı gerçeğini ben, aklınıza sokamam.

Joseph Alleine

Bu yazıda geçen konular: