Teoloji & Doktrin

Tanrı’nın Koşulsuz Sevgisi

“Ya RAB, sevgin göklere, Sadakatin gökyüzüne erişir. Doğruluğun ulu dağlara benzer, Adaletin uçsuz bucaksız enginlere. İnsanı da, hayvanı da koruyan sensin, ya RAB. Sevgin ne değerli, ey Tanrı! Kanatlarının gölgesine sığınır insanoğlu. Evindeki bolluğa doyarlar, Zevklerinin ırmağından içirirsin onlara. Çünkü yaşam kaynağı sensin, Senin ışığınla aydınlanırız. Sürekli göster Seni tanıyanlara sevgini, Yüreği temiz olanlara doğruluğunu” (Mezmur 36:5-10)

Bu sözlerle mezmur yazarı Davut, Tanrı’nın sevgisinin gücünü ve harikalığını yakalamaya çalışır. Bu, Davut’un yaşamı boyunca sıklıkla yazdığı bir şeydir. Ancak üstünlük sıfatı üzerine üstünlük sıfatı kullanmasına ve dilin sınırlarını zorlamasına rağmen, Davut’un Tanrı’nın sevgisinin sözcüklerle tam anlamıyla ifade edilemeyeceğini bildiği görülmektedir.  Tek yapabileceği diğerlerini de gelmeye ve bundan tatmaya çağırmaktır. Günümüzde bunun farkı var mıdır? Sevgi hakkında, Tanrı’nın her şeyi saran sevgisinin dışında, herhangi bir sevgi türünü konuşmak daha mı kolaydır? Kesinlikle, Tanrı’nın sevgisi insanların duymak için açlık çektiği bir şeydir. Ancak bazı durumlarda, bu sevgi hakkında bugün konuşmak daha zordur, çünkü  şimdilerde çoğu insan yaşamlarının en samimi ve en ruhsal durumlarını dünyevi bir dille aktarmaya çalışıyor. Bu sözcükler Kutsal Kitapsal gerçeğin zenginliğini ve ağırlığını aktarmada zayıf ve solgun görünmektedirler. Ve bu konu Tanrı’nın sevgisine geldiğinde açık olduğundan başka hiçbir yerde daha fazla bariz değildir.

Örneğin, insanların size hiç Tanrı çocuklarıyla “koşulsuz bir sevgiyle” ilgileniyor dediklerini duydunuz mu? Çoğu zaman, Tanrı’nın sevgisinin ne kadar tam ve ne kadar cömert olduğunu göstermek için bir yol arıyorlar. Fakat bu tanımlamayı benimsemeden önce Davut’u hatırlamalıyız ve “Tanrı sevgisinin yapabileceğimiz en iyi tanımı bu mu” sorusunu sormalıyız.

Tanrı’nın sevgisinin daha farklı ve koşulsuzdan daha iyi olduğunu söylemek istiyorum. Çoğumuzun anladığı gibi koşulsuz sevgi genel kabuluyle sempati ve empatiyle başlar ve biter. Sizi hiç bir beklentiniz yokmuş gibi kabul eder. Karşılığında siz de onu alabilir veya bırakabilirsiniz.

Fakat Tanrı’nın size olan sevgisinin nasıl olduğuna bir bakın. Tanrı iyi kalpli bir kabulle sakin bir şekilde gözlerini size dikmez. Tanrı sevgisinde koşulsuz olmaya çok önem verir.

Gözeten, Koruyan Sevgi

Kendinizi çocuğunuzu bir grupta diğer çocuklarla oynarken izleyen bir aile olarak düşünün. Çocuğunuzu belki bir anaokulunda, belki bir oyun parkında belki de bir futbol sahasında izliyorsunuz. Doğru olarak gruptaki bütün çocuklara karşı koşulsuz sevginizin olduğunu söyleyebilirsiniz. Yani, hiçbirine karşı kötülük beslemediğinizi ve hepsinin iyliğini istediğinizi söyleyebilirsiniz.

Fakat iş kendi çocuğunuza geldiğinde, bu biraz daha öteye geçer. Çocuğunuza daha fazla dikkat edersiniz. Yaralanma, tehlike, adaletsizlik koruma içgüdüsünü tetikleyen güçlü duygulardır, çünkü sevgi besliyorsunuz. Eğer çocuğunuz bir başka çocuğa öfkelenir ve ona kötü davranırsa yine müdahale edersiniz, çünkü sevgi besliyorsunuz. Eğer çocuğunuz gelişirse sevinçle dolarsınız, çünkü sevgi besliyorsunuz.

Şüphesiz, bu reaksiyonlardan herhangi biri ailenin günahıyla lekenebilir. Kibir, diğerlerinin fikirlerinden korkma, başarı için şehvet duyma, üstünlük çabası, hırs, içine çekilip hissizleşme aile sevgisini yoldan saptırabilir.

Fakat bu reaksiyonların günahla lekelenmediğini düşünün. Mezmur 121, Hoşea 11 ve 14, Yeşaya 49’u ve İsa’nın yaşamını okuyun. Rab sizi gözetiyor. Rab sizi koruyor. Çocuklarının ne yaptığı ve onlara ne yapıldığı Tanrı’yı ilgilendiriyor. Gözetmesi, koruması ve kaygılanması yoğun ve derindir. Karmaşık. Spesifik. Kişisel. Koşulsuz sevgi öyle güzel ve zorlayıcı değildir. Aslında kopmuş, genel ve kişisel olmayandır. Tanrı’nın sevgisi koşulsuzdan çok daha iyidir.

Aktif, Araya Giren Sevgi

Tanrı’nın sevgisi aktiftir. Tanrı sizi adil olarak suçladığında sizi sevmeye karar verdi.

Tanrı olaylara dahildir. Merhametlidir, ama basitçe tolerans sağlamaz. Günahtan nefret eder, fakat günahkarları takip eder. Tanrı sizlere affetmeye ve değiştirmeye öyle bağlıdır ki İsa’yı sizin yerinize ölmesi için göndermiştir. Yoksulu sevinç ve şölenle karşılar. Tanrı büyük ölçüde sabırlıdır ve yaşamlarınıza davet edilmeden girerek yorulmadan sebat eder.

Tanrı’nın sevgisi aktif bir şekilde sizi iyiye dönüştürür. Tanrı’nın sevgisi kan, ter, gözyaşı doludur. Sizin için acı çekmiştir. Sizin için kavga eder, ezileni korur. Sizinle kavga eder. Sizi güçlü eğilimlerde takip eder, öyle ki sizi değiştirebilsin. Kıskançtır, bölünmüş değil. Empati ve sempatisi sizi günahınızdan ve umutsuzluğunuzdan özgür kılacak sözccüklerle konuşur. Sizi disipline edecek, çünkü sizi sever. Kutsal Ruh’unu yüreğinize dökerek Tanrı sizde yaşamaya gelmiştir, öyle ki O’nu tanıyasınız. Gücü ve enerjiyi söndürür.

Tanrı’nın sevgisi nefreti de içinde barındırır: ister siz yapın ister size yapılsın kötülüğe kin besler. Tanrı’nın sevgisi onu yanıtlamanızı bekler: imanla, güvenle, itaatle, sevinçli bir yürekle şükrederek, kurtuluşunuzu korkuyla kavrayarak, Tanrı’dan hoşnut olarak.

C.S.Lewis’in Narnia Günlükleri’nde Lucy ve kardeşleri ilk olarak Mesih figürü olan Aslan’ın evcil bir aslan olmadığını öğrendiklerinde korkuya kapılırlar. Fakat evcil olmamasına rağmen, tekrar iyi olduğuna emin oldular. Aynı şekilde Rab’bin çocukları için duyduğu sevgi evcil bir sevgi, ilişkisel bir strateji değildir. Değerlerini size empoze etmemek için sakin bir kararlılıkla karakterize edilmemiştir. Sevgisi güçlü ve karmaşık bir şekilde iyidir.

Çocuğu olarak üzerinize dökülen bu sevgidir ve aynı şekilde bu sevgiyi birbiriniz için duymanız istenmiştir: “Tıpkı Mesih’in sizi sevdiği gibi siz de birbirinizi sevin” (Efesliler 4:32-5:2).

Böylesi gerçek bir sevgi duymak zordur. “Fena değilsin. Sen sen olduğun için herkesi kabul ettiğim gibi seni de kabul ediyorum. Seni yargılamayacağım ya da sana değerlerimi empoze etmeye çalışmayacağım” dan çok farklıdır. Koşusluz sevgi güvende hisseder, fakat sorun şu ki ona karşı gelecek bir güç yoktur. Koşulsuz sevgiyi Tanrı’ya atfederken, evrenin kralının yerine oyuncak bir ayı koymuş oluyoruz.

Sevginin Bir Amacı Vardır

Şaşırtıcı şekilde kabullenen, ancak kararlı, müdahaleci, zor beğenen Tanrı’nın sevgisini hangi kelimeler tanımlar?

Bizi zorlayan, Mesih’in sevgisidir. Yargımız şu ki, bir kişi herkesin uğruna öldü; öyleyse hepsi öldü. Evet, Mesih herkesin uğruna öldü. Öyle ki, yaşayanlar artık kendileri için değil, kendileri uğruna ölmüş ve dirilmiş olan Mesih için yaşasınlar —2. Kor. 5:14-15

Beni olduğum gibi kabul eden, fakat değiştiren Tanrı’nın sevgisini hangi kelimeler tanımlar? İnsanları kabul eden, fakat onlar için yaşam boyu tasarısı olan? Tanrı’nın yaptığı şeye ya da imanlı ailelerin veya önderlerin yaptığı, söylediği veya örnek olduğu şeye “koşulsuz sevgi” etiketini yapıştırmak işe yarar mı?

Tanrı’nın güçlü ve bir amacı olan sevgisi anlamında bu terim zayıf ve güçsüz kalmaktadır. Fakat çoğu insan dört önemli ve birbiriyle ilişkili gerçeği yakalamaya çalışmak için “koşulsuz sevgi” ifadesini iyi bir amaçla kullanmaktadır.

Dört Koşulsuz Gerçek

Koşullu sevginin kötü bir şey olduğu doğrudur. Bu aslında sevgi değil, fakat insan yüreğinin rutin kin dolu ve ben merkezciliğinin bir ifadesidir. Bunu “koşullu ve manipüle edici yaklaşım” olarak adlandırmak daha iyidir. Kaprisli Yasakoyucu ve Yargıçı oynamaktadır. “Beni hoşnut ederseniz ve çemberimden atlarsanız, size gülümserim. Ancak beni hoşnut etmezseniz, size ya saldırırım ya da sizden kaçarım.” İnsanlar “koşulsuz” ifadesini manipülasyon, istek ve yargı mentalisiyle karşılaştırmak için stenografi olarak kullanmaktadır. Işığı insan ilişkilerinin günahkar yüzünde parlatmak ve “Gerçek sevgi böyle değildir” demek için kullanırlar.

Tanrı’nın sevgisinin sabırlı olduğu doğrudur. O ve O’na benzeyen diğerlerine umutla katlanır. Tanrı pes etmez. Tanrı sebat ettiği için, kutsalları da sonuna kadar dayanacak ve yücelik kazanacaklardır. İnsanlar “koşulsuz” ifadesini işler kötüye gittiğinde kurtarmak yerine, değişim sürecinde öylece asılı olarak stenografi olarak kullanmaktadırlar. Uzun bir askıya umut asmak için kullanırlar.

Gerçek sevginin Tanrı’nın bir armağanı olduğu doğrudur. Tanrı’nın başlattığı bir şey ve seçimidir; performans bazlı verilmez. Tanrı’nın müjde sevgisi örnek bir yaşamla kazandığım haftalık değildir; bir armağandır. Hiçbir zaman kazanamayacağım armağandır; bunun da ötesinde hak etmediğim bir armağandır. Tanrı zayıf, imansız ve günahkar düşmanları sever. Armağan hak ettiğimin tam tersidir. Tanrı’nın beni öldürmesi gerekirdi. Ama O bunun yerine benim yerime ölmesi için Oğlu’nu gönderdi. İnsanlar “koşulsuz” ifadesini böyle kazanılmamış bereketler için stenografi olarak kullanmaktadır. Yasacılığın üstesinden gelmek için bunu kullanırlar.

Tanrı’nın sizi olduğunuz gibi kabul ettiği doğrudur: günahkar, acı çeken, kafası karışık. Sokakta konuşurken, sizi olduğunuz yerde karşılar. Önce eyleminizi aklayıp sonra Tanrı’ya gelmezsiniz. Öylece gelirsiniz. İnsanlar “koşulsuz” ifadesini Tanrı’nın kirli ve bozulmuş insanlara olan çağrısı için stenografi olarak kullanmaktadır.Tanrı’dan ve Tanrı’nın halkından yardım istemekten alokoyan umutsuzluk ve korkunun üstesinden gelebilmek için kullanırlar.

Bunlar değerli gerçeklerdir. “Koşulsuz” sıfatının gerçekten Tanrı’nın lütfunu tanımlamada teolojik bir kökeni olduğunu gösterirler. Ne yazık ki insanların bu terimi genellikle kullanma şekilleri dört mevsim suları bulandırır.

Kutsal Kitapsal Dört Gelişim (Değişim)

Bu gerçekleri daha Kutsal Kitapsal, daha canlı yakalama yolları vardır.

  • Manipülasyonun zıttı gönül rahatlığını daha az şevkli bir hale getirmek değildir. Gerçek sevginin iyiliği şevk, kendini adama ve değişim dokumasına bir çağrıya sahiptir (Yeşaya 49:15; 1.Selanikliler 2:7-12).
  • Bir kişinin zayıf ve güçlü çabalarına asılı kalmaya çağrı şu şekilde açıkça ifade edilir: “Sevgi sabırlıdır,” “Birbirinize karşı sabırlı olun” (1.Korintliler

13:4; 1.Selanikliler 5:14);

  • Lütuf ve armağan Tanrı’nın karşılıksız ve kazanılmamış nitelikteki sevgisini koşulsuzdan daha belirgin yakalar (2.Korintliler 9:15; Romalılar 6:23; Efesliler 2:4-10);
  • Tanrı’nın imanlı olmayanı karşılaması ilişkili bir hikayeyle gelir: “İsa Mesih günahkarları kurtarmak için dünyaya geldi” (1. Timoteos 1:15). “Mesih bizi sevdi ve Kendini bizim için feda etti” (Efesliler 5:2). Müjde basit bir kabul eylemi değil, fakat bir aksiyon hikayesidir.

Tanrı’nın sevgisinin nasıl olduğuyla ilgili Kutsal Kitap bizlere daha canlı ve spesifik kelimeler, metaforlar ve hikayeler sunarken koşulsuz gibi belli belirsiz ve soyut bir kelime kullanmaya ihtiyacımız yoktur.

Hak edilmeyen lütuf mutlak olarak koşulsuz değildir.  Tanrı’nın sevgisi sizin yaptıklarınıza bağlı değilken, İsa Mesih’in sizin için ne yaptığına bağlıdır. Bu anlamda, oldukça koşulludur. Mesih’in hayatına mal olur. Esasında, Kutsal Kitap’ta tanımlanan Tanrı sevgisi iki şartın yerine getirilmesini öngörür: mükemmel itaat ve günahın bedelinin ödenmesi. Tanrı’nın isteğine gösterdiği aktif itaatle İsa geçerli “doğruluğu” gösterdi ve kazandı. Tanrı’nın koşullarını yerine getirmesi Tanrı sizi akladığında size giydrilir ve size sayılır.

Ve pasif itaatinde İsa ölüm acısı çekti. Kurban Kuzusu size özgürlük ve yaşam getirmek için ölüm cezamızı üzerine aldı. Böylece, sizlere ve bana karşılıksız olarak verilirken, Tanrı’nın sevgisi iki şartın yerine getirilmesini öngörmektedir. Tanrı’nın sevgisi hem Tanrı’nın hizmetkarı hem de Tanrı kuzusu olanın yaşam ve ölüm eylemini içermektedir. Koşulsuz sevgi mi? Hayır, bundan çok daha iyisi, daha pahalı, daha zor ve daha cömert bir sevgi.

Tanrı’nın lütfu insanları değiştirmeyi amaçlamaktadır. Sizde yanlış olan bir şey var! Tanrı’nın bakış açısından, yalnızca affedilmeniz için sizin yerinize ölmesi gereken birine ihtiyaç duymuyor aynı zamanda bununla yaşamaya uygun olmak için değiştirilmeye de ihtiyaç duyuyorsunuz. “Koşulsuz” kelimesi belki de Tanrı’nın hoş karşılayışını ifade etmek için kabul edilebilir bir yoldur, fakat amacını ifade etmede başarısız olur: “onsuz hiç kimsenin Rabbi göremeyeceği” kutsallığı öğrenerek anlaşılabilir ve yaşam boyu bir değişim.

İnsanlar sıklıkla “koşulsuz” kelimesini Tanrı’nın sevgisinin amacından çalarak (ya da bir ailenin veya pastörün sevgisinden) “iyisin, gayet iyisin” diyebilmek için kullanırlar. Tanrı’nın sevgisini almak için “dönersiniz”; bu kabul görmeye sahip olmak için hiçbir şey yapmazsınız ve bu sizi hiçbir yere götürmez.

Koşulsuz sevgi kültürel yükü beraberinde getirir. Önceki paragrafları okurken, “koşulsuz” kelimesinin “tolerans, kabul görme, onaylanma” gibi kelimelere nasıl bağlandığını fark etmişsinizdir. Sevginin hiçbir değer, beklenti veya bir başkasına inancı empoze etmemesi gerektiğini söyleyen felsefeye bağlanmıştır.

Humanistik felsefe içerisinde doğmuş teknik terimi kullanabilirdim: “koşulsuz pozitif takdir”. Çoğu insan koşulsuz sevgiyi düşününce bu konsepti göz önünde bulundurur: “Dibe inmiş olsan da Tanrı seni olduğun gibi kabul ediyor. Hiçbir çemberden atlayamasan da Tanrı sana gülümsüyor. Gerçek bir değere sahipsin. Tanrı seni olduğun gibi her şeyinle kabul ediyor. Rahatlayabilirsin, sana gülümseyişinin tadını çıkar ve seni o çukurdan çıkaracak.” Bu Tanrı’nın gerçek sevgisinden uzak yaşam felsefesidir.

Koşullu Karşıtı Sevgi

Koşullunun karşıtı koşulsuz ve kabul gören gibi görünebilir. Otoriter olmanın karşıtı direktif olmayan gibi görünebilir. Ya da insanlar böyle olmasını diler. Evet, koşullu sevgi açıkça sevgi değil, nefrettir. Fakat şimdi kullanıldığı anlamıyla, koşulsuz sevgi bir aldatmacadır. Tanrı’nın bakış açısından esenliğin olmadığı yerde, insanlara “esenlik, esenlik” diyen öğretişlere ayak uydurmaktadır (bkz. Yeremya 23:14-16).

Eğer karşılıksız kabul görüyorsanız, tövbe etmeye ihtiyacınız yoktur. Sadece kabul edersiniz sizi alçakgönüllü hale getirmeden doldurur. Sizi kendinizle ilgili üzmeden veya sizi Mesih’le ilgili korkuya kapılmadan rahatlatır. İsa’nın çarmıhtaki acısını üzerine derin derin düşünmeden sizi rahatlatır. Kolay ve arzulanmazdır. Sizi değiştirmeye çalışmaz ve bu konuda ısrar etmez. Sizi Tanrı ve kendiniz hakkında kandırır.

Daha iyisini yapabiliriz. Tanrı beni olduğum gibi kabul etmez; kim olduğuma rağmen beni sever. Beni İsa’nın olduğu gibi sever; yaşamımı Mesih’in benzerliğinde yenilemeye adamam için beni yeteri kadar sever.

Bu sevgi koşulsuzdan çok, çok, çok daha iyidir! Belki de buna “koşullu karşıtı sevgi” diyebiliriz. Tanrı beni kutsadı, çünkü Oğlu benim asla başaramayacağım şartları yerine getirdi. Hak ettiğime karşıt olarak, beni sever. Sevgiyi kazanmaya değil-ki onu çoktan aldım- değişmeye başlayabilirim.

Koşulsuz sevgi hakkında konuşan insanlar çoğu zaman iyi şeyler söylemek niyetindedirler. Birkaçı kelimeleri eski teolojik anlamlarla kullanır. Çoğu sadece insanların birbirlerine değer vermelerini ister. Bazıları Tanrı’yı Büyük Kritik olarak gören ve O’nun hiçbir zaman hoşnut olmayacağını düşünerek O’na gönülsüzce hizmet eden veya O’ndan kaçan kişilere yardım etmek ister. Gözden çıkardığı zenginliklerine ve yanında sürekli taşıdığı yüke rağmen bu tabirin bazı çabacılara faydalı bir şekilde hizmet ettiğinden hiç şüphem yok.

İsa’nın Çok Daha İyi Olan Sevgisi

Kutsal Kitap’ın bizlere neden olağanüstü olaylardan, metaforlardan bahsettiğinin ve Tanrı’nın bizler için olan sevgisini anlatmak detaylı bir teoloji gözler önüne serdiğinin iyi bir nedeni var. Çünkü koşulsuz sevgiden çok daha iyisine ihtiyacınız vardır. krallığın tacına ihtiyacınız var. Dul Nain’in ölü oğluna bahşedilmiş yaşam dokunuşuna ihtiyacınız var. Tövbekar hırsıza verilen vaade ihtiyacınız var. “Seni asla terk etmeyeceğim ve bırakmayacağım” denmesine ihtiyacınız var. Bağışlanmaya ihtiyacınız var. Asmaya, Çobana, Babaya, Kurtarıcıya ihtiyacınız var. Sizi seven gibi Olana benzemeye ihtiyacınız var. İsa’nın çok daha iyi olan sevgisine ihtiyacınız var. Ve Tanrı’nın lütfuyla size sunduğu şey budur.

DAVID POWLISON