Teoloji & Doktrin

Günah Bütün İnsanları Altüst Eder

Âdem doğruluk çeşmesini terk ettikten sonra canının her yerini günahın ele geçirdiğini bu nedenle söylüyorum. Onu sadece basit bir arzu baştan çıkarmamıştı, zihninin kalesini sözle ifade edilemeyen bir imansızlık işgal etmiş ve yüreğinin derinliklerine gurur sızmıştı. Bu şekilde baş gösteren bozulmayı kısıtlamak nedensiz ve aptalcadır. Bozulma sadece duyguları harekete geçiren güç ya da günahı çekici kılan, başlatan ve “duygusallığa” sürükleyen “tutuşmuş tahta” değildir. Bu konuda Peter Lombard bütün cahilliğini ortaya koymaktadır. Günahın yerini ararken ve araştırırken onun, Pavlus’un tanıklık ettiği gibi bedende yer aldığını söylemektedir; ama bu, daha çok bedenden kaynaklanıyor gibi göründüğü için özde değildir. Pavlus, canın bütün doğasına değil, sadece bir bölümüne işaret etseydi bu, doğaüstü lütfa ters düşerdi! Pavlus, bozulmanın tek bir yerde olmadığını ama bu ölümcül hastalığın canın hiçbir yerini pak ve el değmemiş bırakmadığını öğrettiğinde bütün kuşkuları dağıtır. Bozulmuş doğayı irdelerken Pavlus görülen arzuları ölçüsüzce harekete geçiren güçleri mahkûm etmez, özellikle düşüncenin körlüğe, yüreğin de ahlaksızlığa terk edildiğini öne sürer.

Romalılar’ın üçüncü bölümünün tümünde doğuştan gelen günahın tanımından başka bir şey yoktur [1-20. ayetler]. Bu gerçek, “yenilenme” sözcüğünde daha net ortaya çıkmaktadır. Eski insana ve bedene karşıt olan Ruh, sadece canın daha alt ya da duygusal kısmını düzelten lütfa işaret etmez, her kısmı tümüyle yeniden biçimlendirmeye girişir. Sonuçta Pavlus, vahşi arzuların sadece sıfırlanmasını istemez, bize “düşüncede ve ruhta yenilenmeyi” emreder [Ef. 4:23]; başka bir parçada da aynı şekilde, “düşüncenizin yenilenmesiyle değişin” diyerek bizi teşvik eder [Rom. 12:2]. Buradan çıkan sonuç o ki, özellikle canın yetkinliğinin ve soyluluğunun parladığı kısım yara almamıştır ama öyle bozulmuştur ki, tedavi edilmeye ve yeni bir doğayı giymeye de ihtiyacı vardır. Günahın düşünceyi ve yüreği ne boyutta işgal ettiğini birazdan göreceğiz. Burada sadece insanın – tufan altında kalmış gibi- baştan ayağa bütünüyle boğulduğunu, hiçbir yerinin günahtan bağışık olmadığını ve ondan gelen her şeyin günahla yüklü olduğunu öne sürmek istiyorum. Pavlus’un dediği gibi, bedene dönen her düşünce Tanrı’ya düşmandır [Rom. 8:7], bu nedenle ölümdür [Rom. 8:6].

John CALVIN

Bu yazıda geçen konular: