Hristiyanlıkta sünnet olmak var mı?
Sünnetin fiziksel bir eylemden çok daha fazlası olduğunu, hatta çok derin ruhsal bir amacı olduğunu anlamak neden bu kadar önemlidir? Çünkü bunu anlayarak sünnetin anlamıyla vaftizin anlamının temel olarak aynı olduğunu görebiliriz. Bu yüzden Reform Kiliseleri olarak Kutsal Yazılar’da sünnetin ve vaftizin aynı olduğunu öğretiyoruz. Eski Antlaşma’da antlaşma topluluğuna kabulün işareti ve töreni olan sünnet, Yeni Antlaşma’daki kabulün töreni ve işareti olan vaftiz gibi aynı ruhsal bereketlere işaret etmiştir. En büyük fark, Yeni Antlaşma’daki dışsal işaret, kanlı bir sakramentten kansız bir sakramente dönüşmüştür. Mesih, deyim yerindeyse, eski antlaşma törenlerindeki hayvanlara yapıldığı gibi ikiye ayrılarak haçta bizim sünnetimiz olmuştur (Yeşeya 52:13-53-12; Daniel 9:25-27; Koloseliler 2:11). Sonuç olarak Hristiyanlar için sünnetin önemi yoktur artık (Galatyalılar 5:1-15).
Aynı sünnet gibi vaftiz de Yeni Antlaşma’da, Tanrı’nın günahkarlara verdiği en büyük ruhsal bereketlerin işareti olarak açıklanmıştır. İlk olarak, vaftizin genellikle Tanrı’nın kurtarma işinin işareti olduğundan bahsedilir (Elçilerin İşleri 16:30); ikinci olarak, vaftizin özellikle günahların affının (Elçilerin İşleri 2:38); üçüncü olarak, sayısız günahımızı temizlemenin (Elçilerin İşleri 22:16); dördüncü olarak, Mesih’te sahip olduğumuz yenilenmenin (Romalılar 6:4); beşinci olarak, Mesih’i giyinmemizin (Galatyalılar 3:28)); altıncı olarak, Kutsal Ruh tarafından yapılan (Elçilerin İşleri 1:5); yenilenme ve yeniden doğuş yıkamasının (Titus 3:5, Efesliler 5:23); yedinci olarak, Kutsal Ruh tarafından iman ailesiyle birleştirilmenin (1. Korintliler 12:13); ve sekizinci olarak Mesih ile birleşmenin, Mesih’i giyinmenin, Tanrı’yla birlikteliğin, İbrahim’in soyu ve vaadin mirasçısı olmanın işareti olduğundan bahsedilir (Galatyalılar 3:26-29).
Yani sünnet gibi vaftiz de hiçbir zaman sadece dışsal bir işaret olarak verilmedi, aksine bizi Tanrı’nın yeni yaşam vermesi, aklaması ve kurtarması gibi daha büyük gerçeklere yöneltmesi için verildi. Bu törensel işaretler, bizi kendiliğinden kurtarmazlar; ancak bize Mesih İsa’da bulunan lütfa sımsıkı bağlanmayı öğretirler.
İşte bu yüzden Koloseliler 2:11-12, yalnızca vaftizle sünneti eşit kılmaz, aynı zamanda Yeni Antlaşma’da vaftizin sünnetin yerini aldığını söyler: Ayrıca Mesih’in gerçekleştirdiği sünnet sayesinde bedenin benliğinden soyunarak elle yapılmayan sünnetle O’nda sünnet edildiniz. Vaftizde O’nunla birlikte gömüldünüz, O’nu ölümden dirilten Tanrı’nın gücüne iman ederek O’nunla birlikte dirildiniz (Koloseliler 2:11-12).
Pavlus, Hristiyan bir kişinin Mesih’te tam ve bütün olduğunu ve kendini daha ruhsal yapmak için başka bir şeye ihtiyacı olmadığını öğretir (Koloseliler 2:9-10). Ayrıca bizlerin elle yapılmayan sünnetle sünnet edildiğimizi söyler. İşte burada Pavlus, aldığımız ruhsal gerçekten, Eski Antlaşma’nın da sünnetle ilgili öğrettiği şeyden bahsediyor. Ruhsal gerçeklik, “bedenin benliğinden soyunmaktı” ki bu yeni doğuş anlamına gelmektedir. Bedenin benliği, bizi köleleştiren ve tüketen günahlı doğadır. Onu soyunmak demek, artık onun bize hükmetmemesi demektir. O öldürüldü, biz de diriltildik. Pavlus tüm bunlara, Mesih’in sünneti diyor.
Sünnet nedir?
Soru aslında şu: Pavlus’un bahsettiği sünnet nedir? Mesih’in sünneti ifadesini yorumlamanın iki yolu vardır. Mesih’in sünneti anlamına gelebilir, yani yukarıda bahsettiğimiz Yaratılış 15 ve 17’de geçen bıçaklı törenle kesilmesi anlamına gelebilir. Bu ifadenin diğer bir yorumu da, Mesih tarafından biz halkı üstüne yapılan sünnet olabilir. Kısaca Hristiyan sünnetidir, yani Hristiyan kişinin Mesih’le haçta birleşmesidir. Burada vurgulamamız gereken şey, bu anlayışın ilk yorumu da içermesidir; çünkü vaftizde sünnet olmamız demek(Mesih bozduğumuz antlaşmanın lanetini taşıdığında ve suçlarımızın ve günahlarımızın affedilmesi ve silinmesi için ve de bizler şeytanın ve onun yönetimlerinin gücünden özgür olalım diye kesildiği zaman), O’nun haçta sünnet edilmesiyle birleşmek demektir.
Öyleyse bizler ne zaman Mesih İsa tarafından sünnet edildik? Elçi Pavlus bu soruyu, ayet 12’de “Vaftiz edildiğinizde, sünnet edildiniz” diyerek cevaplıyor. İşte bu yüzden bu törensel sünnetin, biz Mesih’in ve O’nun Kilisesi’nin tam üyelerine uygulanmasına artık gerek yoktur. Burada da söylediği gibi Yeni Antlaşma işareti, Eski Antlaşma işareti olan sünnetin yerini almıştır. Bu yüzden Filipililer 3:3’te Pavlus, “Çünkü gerçek sünnetliler Tanrı’nın Ruhu aracılığıyla tapınan, Mesih İsa’yla övünen, insansal özelliklere güvenmeyen bizleriz.” diyebilmektedir. Pavlus’un söylemek istediği şey, Yeni Antlaşma Kilisesinin bütün olarak gerçek sünnetliler olarak nitelendirildiğidir. Koloseliler 2:11-12’deki sözlerine göre de sünnet edilmek, vaftiz edilmektir.
Yorum Ekle