Teoloji & Doktrin

İnsan, Gerçekten de İsteyerek Şeytanın Gücü Altındadır

Tanrı, insanların yüreklerinde nasıl çalışır? İnsan, gerçekten de isteyerek şeytanın gücü altındadır. Yanılmıyorsam, yaradılışı gereği insanın, ne kararlılıkla iyiyi arzu edebilecek ne de çaba göstererek iyinin uğrunda mücadele edebilecek kadar günahın boyunduruğunun kölesi olduğunu yeterince kanıtladık. Ayrıca zorlanmayla zorunluluk arasında bir ayırım da önerdik. Bundan, insan zorunluluktan günah işlerken pek de gönülsüzce günah işlemediği ortaya çıkmakta. Ama şeytana köle olarak bağımlı olduğu için, kendi iradesinden çok şeytanın iradesiyle eyleme geçiyor. Sonuçta bize, eylemde bulunurken şeytanın ve insanın rolünü belirlemek kalıyor. O zaman, kötü işlerde Tanrı’ya herhangi bir rol atfetmemiz gerekip gerekmediği sorusuna cevap vermeliyiz. Kutsal Yazı, aynı eyleme O’nun müdahalede bulunduğuna işaret ediyor.

Bir yerde Augustinus insan iradesini, binicisinin emrini bekleyen bir atla karşılaştırıyor. Biniciler Tanrı ve şeytan. “Tanrı ata bindiğinde, ılımlı ve usta bir binici olarak, onu düzgün yönetir, yavaşladığında mahmuzlar, çok hızlandığında denetim altına alır, çok haşin ya da çok vahşiyse onu dizginler, inat edip yürümediğinde ona boyun eğdirir, doğru yola götürür. Ama semeri şeytan vurursa akılsız ve düşüncesiz bir binici olarak şiddet uygular, atı yolun dışına çıkarır, hendekleri aşmaya zorlar, uçurumdan düşürür, onu inat etmeye ve öfkelenmeye kışkırtır.” Akla daha iyi bir karşılaştırma gelmediği için, şimdilik bununla yetinelim. Doğal insanın iradesinin şeytanın gücüne boyun eğdiği ve şeytanın gücünün onu harekete geçirdiği söylenir. Bu, efendileri tarafından haklı olarak itaate zorlanan isteksiz köleler gibi, irademizin, gönülsüz olsa ve karşı koysa da, şeytandan emir almak zorunda kaldığı anlamına gelir. Bu daha çok, İblis’in hileleriyle tutsak ettiği irademizin, onun bütün yönlendirmelerine zorunlu itaatle boyun eğmesi demektir. Rab, Ruh’unun yönetmesine değer bulmadığı kişileri adil yargısıyla İblis’in eylemlerine terk etmektedir. Bu nedenle elçi, “Bu çağın ilahı imansızların zihinlerini kör etmiştir” demektedir [2Ko. 4:4]. Onlar, müjdenin ışığını görmesinler diye yıkıma mahkûm edilmişlerdir. Başka bir yerde de, İblis’in, itaatsiz oğullarda çalıştığını söylemektedir [Ef. 2:2]. İmansızların kör edilmesine ve bunun ardından gelen bütün günahlara, “İblis’in işleri” denir. Yine de bunların nedeni insanın iradesinin dışında aranmamalıdır. Kötülüğün kaynağı iradeden çıkar ve İblis’in krallığının yani günahın temelleri ona dayanır.

Bu yazıda geçen konular: