Teoloji & Doktrin

İnsandaki Tanrı Bilgisi, Cehalet ve Kötülükle Bastırılmış ya da Bozulmuştur

İnsanların, bir çeşit Tanrı’nın var olduğunu düşündükleri tartışılmaz bir gerçek olmasına karşın, çok az kişi bu düşünceye değer verir. Bazı insanların batıl inançları vardır. Diğerleri ise bilinçli olarak kötülüğü seçerler. O kişiler sadece akılsız değillerdir. Aynı zamanda Tanrı’ya karşı ayaklanmışlardır. Tanrı’yı düşünseler bile, Tanrı hakkında yeterince yüce bir düşünüşe sahip değillerdir. Tanrı’ya ilişkin tüm bu yanlış algılarla kendilerinin bilge olduklarını zannederler. Pavlus şöyle diyor: “Akıllı olduklarını iddia ederken, akılsız olup çıktılar” (Romalılar 1:22).

Tanrı’nın kendilerine verdiği ışığı bastıran kişileri Davut şöyle tarif ediyor: “Akılsız içinden, ‘Tanrı yok!’ der” (Mezmurlar 14:1). Kötü kişilerin bazıları Tanrı’nın olmadığını söylerler. Diğerleri ise, bir Tanrı yokmuş gibi davranırlar. Gözlerinde Tanrı korkusu olmadığını ve yaptıkları kötülükleri Tanrı’nın görmediğini düşünerek kendilerini beğenmiş olduklarını söylerken, Davut (Mezmurlar 36:2,10,11) bu kişileri tarif etmektedir. Aynı zamanda, yüreklerinden Tanrı’yı atmak isteyen insanlar bile bazen Tanrı’nın yargısıyla karşılaşırlar. İçlerindeki bu yargı, vicdandır.

Bazıları, elimizden geleni yaptığımız sürece neye inandığımızın önemli olmadığını söylerler. Ama Tanrı değişmez. Tanrı’nın doğru ve yanlışa ilişkin standartları bizlere uysun diye bozulamaz. Tanrı sadece tek, gerçek yolda tanınmalıdır. Aksi taktirde, O’nun hakkındaki bilgi ve düşüncelerimiz öylesine yanlış olacaktır ki, bu bilgi ve düşüncelere sahip olmamış olsak daha iyi olurdu. Pavlus Efesliler’e gerçek Tanrı’ya ilişkin doğru olan bilgi hakkında yanılgıya düştükleri sürece tanrısız olduklarını söyler. Bu bizim için de geçerlidir. Eğer Tanrı’yı doğru yolla, doğru şekilde tanımıyorsak, gidip putlara tapsak da birşey değişmeyecektir.

Mecbur olmadığımız sürece hiçbir zaman Tanrı’yı düşünmemek de günahtır. Günahkarların, O’na karşı duydukları korku, yargı korkusuyla zorla kendilerinden alınır. Tanrı’nın verdiği adil kararları bile aslında tersine çevirmek isterlerdi. Ancak bu insanlardan bazıları dıştan çok dini bir görünüm sergilerken, bir çok farklı günah işlemektedirler.

Yaşamın bütününde Tanrı’ya istikrarlı bir şekilde itaat edilmelidir. Ancak günahkarlar kötü şeyler yaparak Tanrı’ya karşı ayaklanırlar. Sonra bir kaç kurbanla Tanrı’nın beğenisini tekrar kazanabileceklerini düşünürler. Bu gibi kötülüklerle Tanrı bilgisinin kıvılcımları söndürülmektedir. Böyle insanlar, Tanrı bilgisinin Tanrı’nın kendisi hakkında insanlara verdiği şeyleri kaybederler. İyi günlerde Tanrı’yı aşağılarlar. Kötü günlerde ise üzüntü içinde O’na dönerler. Böyle zamanlarda ettikleri dualar, onların Tanrı’ya tamamen yabancı olmadıklarını gösterir.

John Calvin, Kutsal Kitap Hristiyanlığı
Madde 4

Bu yazıda geçen konular: