Tanrı’nın Krallığı’na apaçık ait olmayan ama onunla bağlantı kurdukları gerçek doğrulukla, Tanrı’nın özel lütfu ve ruhsal yeniden doğuş arasındaki şeyleri[1] genelde insanın özgür görüşü başlığı altında sınıflandırıyorlar. Öteki Ulusların Çağrısı kitabının yazarı bunu göstermek için üç çeşit irade sayıyor: Birincisi duyusal, ikincisi ruhsal, üçüncüsü manevidir. İlk ikisinin insana özgürce bahşedildiğini, sonuncusunun insanın içindeki Kutsal Ruh’un işi olduğunu öğretmektedir.[2] Bunun doğru olup olmadığını yeri gelince ele alacağız. Şimdi kısaca diğerlerinin anlatımlarını çürütmek değil, zihnimde tartmak istiyorum. Olan şu ki, kilise babaları özgür iradeyi tartışırken, önce sivil ya da dışsal davranışlar için önemini değil, tanrısal yasaya boyun eğmeyi neyin harekete geçirdiğini irdeliyorlar. Bu ikinci sorunun önemini kabul etsem de, birincisinin de tümüyle göz ardı edilmesi gerektiğini düşünmüyorum. Kendi görüşümü çok iyi açıklayacağımı umarım. [3]
Şimdi okullarda üç özgürlük türü arasında birincisi ihtiyaç, ikincisi günah, üçüncüsü de mutsuzluk diye ayrım yapılıyor. Bunlardan ilki, doğası gereği insanın özünde öyle yer alıyor ki, olasılıkla yok etmek mümkün olmuyor ama diğer ikisi günah sayesinde kayboluyor. İhtiyacın bir dereceye kadar yanlışlıkla zorlamayla karıştırılmasının dışında ben, bu ayrımı seve seve kabul ediyorum. Bunlarla akılda tutulacak ihtiyacın arasındaki farkın boyutunun yeri daha sonra gelecektir.[4]
[1] “Rex medias”, Grekçe aöı&popa sözcüğünün çevrisi, aradaki ya da ortadaki şeyler.
[2] Akitanyalı Prosper.
[3] II. xii-xviii.
[4] II.iii.5
John CALVIN
Yorum Ekle