Şiir, Tarihsel anlatı, Ezgi, Romantizm, Öğretici inceleme, Kişisel yazışma, Yaşam öyküsü, Hiciv, Biyografi, Otobiyografi, Kanun, Peygamberlik, Mesel ve Kinaye.
Kutsal Kitap; tartışmaya yol açacak, ortaya konulduğu ya da tartışıldığı zaman birbirine karşı birçok fikrin oluşacağı yüzlerce konuyu işaret etmiştir. Kutsal Kitap’ın yazarları yüzlerce hassas konuyu ele almışlardır (ör: evlilik, boşanma ve tekrar evlenme, homoseksüellik, zina, otoriteye itaat, dürüstlük ve yalancılık, Tanrı’nın doğası ve açıklaması). Buna rağmen, Yaratılış bölümünden Esinleme bölümüne kadar, yazarların inanılmaz bir uyum içerisinde bu konulara işaret ettiklerini görmekteyiz.
Bölümlere ayrılmış olmasına rağmen, Kutsal Kitap çelişmeyen, tek olan bir hikâyeyi sunmaktadır: Tanrı’nın, insanları kurtarışı. Norman Geisler ve William Nix bu hikâyeyi şu sözleriyle ifade etmişlerdir: “Yaratılış’taki ‘Kaybedilen Cennet’, Esinleme’de ‘Kazanılan Cennet’ olmuştur. Aynı şekilde, Yaratılış’ta kapanmış olan hayat ağacına açılan kapı, Esinleme’de sonsuza kadar açılmaktadır.” (Geisler/Nix, GIB’86, 28) Birleştirici bağ ise ortadadır, günahtan ve yargıdan kurtulup, tam bir değişim geçirip; tek, merhametli ve kutsal olan Tanrı’nın huzurunda ebedi bir coşkuyla yeni bir hayata başlamak.
En sonuncu ve en önemli olan özellik ise; Kutsal Kitap’ta bahsi geçen bireyler arasında, başından sonuna kadar işaret edilen ve ana karakter olarak, tek bir varlığın “İsa Mesih aracılığıyla bilinen, gerçek ve diri Tanrı” olmasıdır. Eski Antlaşma’yı düşünün bir kere: Yasa, İsa için “temeli” oluşturur; tarihsel kitaplar, İsa için olan “hazırlığı” gösterir; şiirsel çalışmalar, çabaların ve ümitlerin İsa için olduğunu anlatır ve peygamberlikler, İsa için olan “beklentiyi’ gösterir. Yeni Antlaşma’da ise: “İlk dört bölümde, İsa’nın tarihsel manifestosu kaydedilmiştir, Elçilerin İşleri, İsa inancının yayılmasını nakleder, Mektuplar, İsa’nın tefsirini yapmaktadır ve Esinleme bölümünde her şeyin İsa’da tamamlanmasını bulmaktayız.” (Geisler/Nix, GIB’86, 29) En başından en sonuna kadar Kutsal Kitap, İsa merkezlidir.
Bunların sonucu olarak, her ne kadar Kutsal Kitap birçok yazar tarafından kaleme alınmış olan birçok kitabı içerse de, devamlılığı sayesinde bizlere aslında tek bir kitap sunmaktadır. F. F. Bruce’un belirttiği gibi: “Vücudun herhangi bir uzvunu en doğru şekilde tasvir edebilmeniz için, tüm bedenden referanslar vermeniz gerekmektedir; aynı şekilde Kutsal Kitap’tan herhangi bir bölümün uygun bir şekilde açıklanması için, tüm Kutsal Kitap’tan referanslar vermek gerekmektedir.” (Bruce, BP, 89) Kutsal Kitap olarak adlandırdığımız kitaplar topluluğunun içindeki her kitap, aslında tek bir kitabın bölümleri gibidir. Bruce şu sözleriyle bu konuda son noktayı koymaktadır:
İlk baktığınızda Kutsal Kitap, çoğunlukla Yahudi olan bir çok edebi eserin bir derlemesi olarak gözükmektedir. Eğer Kutsal Kitap’ın çeşitli kısımlarının yazıldığı ortamları mercek altına alırsak, bazı kitaplar arasında neredeyse 1400 yıla yakın boşluklar olduğunu buluruz. Yazarlar, batıda İtalya’dan, doğuda Mezopotamya, hatta büyük bir olasılıkla İran’a kadar değişik yörelerde bu kitabı kaleme almışlardır. Yazarların kendileri bile çok farklı tipte insanlardı; onları ayıran faktörler, sadece değişik çağlarda ya da binlerce kilometre ayrı noktalarda olmaları değil, aynı zamanda hayatın değişik yollarından gelmeleriydi. Bizlere kendileri hakkında bilgi bırakmayan yazarları saymazsak, aralarında kralların, askerlerin, sığır çobanlarının, balıkçıların, yasa yapıcılarının, devlet adamlarının, saray adamlarının, din görevlilerinin, peygamberlerin, çadır imal eden hahamların ve İbrani olmayan hekimlerin mevcut olduğunu görmekteyiz. Yazıların kendisi bile çeşitli edebi üslûplar içermektedir. İncilsel peygamberliklere ve apokaliptik yazılara ek olarak, tarihsel yazım, hukuk (sivil, kriminal, ahlâki, dinsel, sıhhi), dini şiir, lirik şiir, didaktik inceleme, mesel, kinaye, biyografi, kişisel yazışma, kişisel hatıralar ve günlükleri sayabiliriz.
Bütün bunları göz önüne aldığımız zaman, Kutsal Kitap’ı sadece bir antoloji olarak göremeyiz; her bir parçasını birbirine bağlayan bir birlik mevcuttur. Antolojiler, antolojistler tarafından bir araya getirilirler, ancak hiçbir antolojist Kutsal Kitap’ı bir araya getirmemiştir. (Bruce, BP, 89)
Kutsal Kitap’ın içindeki kitaplar ile Batı klâsiklerinin derlendiği Batı Dünyasının Büyük Kitapları adlı çalışmayı karşılaştırın. Büyük Kitaplar; 100 yazarın yaklaşık yirmi beş asırlık bir periyot içindeki 450’den fazla çalışmaları arasındaki seçmelerden oluşmaktadır. Buradaki bazı isimlere bakarsak; Homer, Eflâtun, Aristo, Plotinus, Augustinus, Aquinas, Dante, Hobbes, Spinoza, Calvin, Rousseau, Shakspeare, Hume, Kant, Darvin, Tolstoy, Whitehead ve Joyce’u görürüz. Bu şahısların hepsi geleneksel Batı ideolojisinin bir parçaları olsalar bile, hemen hemen her konuda inanılmaz farklı görüşler sergilemektedirler. Bakış açılarında benzerlikler yakaladığınız durumlarda bile, birçok çelişki ve uyuşmazlık içeren durumlar ve perspektifler içermektedirler. Aslında, çoğu kez eleştiri yapmayı bir tarafa bırakmışlar ve kendilerinden öncekiler tarafından sunulan temel fikirleri çürütmeye çalışmışlardır.
Bir gün, Batı Dünyasının Büyük Kitaplarının bir temsilcisi, bu kitap serisinin pazarlama ağına yeni satıcı üyeleri bulabilme niyetiyle evime geldi. Bu seriyi tanıtıcı grafikler gösterip, eşimle ve benimle bu konu hakkında beş dakika kadar konuştu. Arkasından, bir buçuk saat boyunca, bu kişiyle tüm zamanların en yüce kitabı olan Kutsal Kitap hakkında konuştuk.
Bu temsilciye; Büyük Kitaplar serisinden, hayatın aynı yollarından geçmiş, aynı jenerasyondan, aynı yerden, aynı zamandan, aynı ruh halinden, aynı kıtadan, aynı dilden ve aynı tartışmaya açık bir konuyu işlemiş olan, sadece on adet yazar seçmesi konusunda meydan okudum. Arkasından kendisine şu soruyu sordum: “Bu yazarlar birbirleriyle hemfikir miydiler?”
Bir an durakladı ve cevap verdi: “Hayır.”
“O zaman bana sunduğun şey nedir?” diyerek haykırdım.
Hiç vakit kaybetmeden cevabını verdi, “Birbirikim.”
İki gün sonra hayatını İsa’ya adadı.
Yukarıda gösterilen Kutsal Kitap’ın eşsizlikleri, onun bir esin ürünü olduğunu ispat etmemektedir. Ancak, devamlılığı bazında onun eşsiz vasfını ciddi bir şekilde göz önünde bulunduran ve gerçeği arayan kişilere meydan okuyan bir yapısı vardır. Büyük Kitaplar temsilcisi bu adımı attı ve bu süreç sonunda Kutsal Kitap’ın Kurtarıcısını keşfetti.
Josh McDowell
Yorum Ekle