Başkalarını Mesih’e gelmeleri için etkileme çabalarım, karmaşık sonuçlara neden oldu. İşimin, tıpkı benim değişim yaşadığım gece ettiğim dua gibi benzeri bir dua etmeye ikna etmek olduğuna emindim. Bundan aileme bahsetmeye çalıştım, fakat çok dindar olduğumu düşünmelerine neden oldu. Diğer birkaç örnekte insanları benimle dua edebilmeye ikna ettim, fakat duanın bende yarattığı aynı etkiyi onlarda yaratmaması için dua ederek. İki örnek anılarımda farklılık göstermektedir. Fakat, her iki durumda da, hikayelerini işittikçe, dua zamanında onlarla olmanın benden ötürü gerçekleşmeyen olaylar zincirinde önemli bir adım olduğunu fark ettim. Bir örnekle genç bir adam büyükbabasının ölüm döşeğinde yanındaydı, büyükbabası ona şöyle söyledi: ‘‘Celil, bir gün seni cennette görmek istiyorum.’’ Cecil, o günden beri birinin ona cennete nasıl gidileceğini anlatması için iki yıldır bekliyordu. Bu gençle zaman geçirdikten sonra, zeki bir müjdeci değil fakat doğaüstü bir şeyin bir parçası olma ayrıcalığına sahip olduğum hissine kapıldım. Ben sahneye çıkmadan çok önce Tanrı işlememekteydi.
Teoloji çalışmaya başladıktan sonra bu, benim için yeni bir anlam kazandı. Çalıştığımız tekst, Alman Reform geleneğinden bir teolog olan Louis Berkhof’tan ‘‘Sistematik Teoloji’’ydi. ‘‘Etkili çağrı’’ diye adlandırdığı bir terim, kendimin ve başkalarının değişimi için bana yeni bir anlayış sağlayan bir yol sağladı. Teoloji çalışmasının genel sıralamasında, Mesih’in kimliği ve çarmıh yoluyla kurtuluş eylemi yer alır. Bunlar bana tanıdık gelse de, derslerde çok önemli şeyler öğrendim. Mesih’le ilgili çalışmanın ardından, teologların ‘‘kurtuluş uygulanması’’ olarak adlandırdıkları başlık gelmektedir. Bu, Mesih’in binlerce yıl önce gerçekten de vicdanlarımızı iman etmemiz için nasıl tövbeye yönelttiği sorusunu cevaplamaktadır. Cevap şudur: Mesih’e yüreklerimizi açabiliyoruz, çünkü Kutsal Ruh içimizde çalışmaktadır, bize ihtiyacımızı göstermektedir ve bizlere Mesih’e gelme arzusu vermektedir. Bu, Tanrı’nın bizi çağırmasıdır; teologlar ‘‘etkili’’ çağrıyı eklemiştir, çünkü bu çağrı etkindir, etki etmektedir. Tanrı çağırdığında, biz geliriz! Zaman alabilir, ama geliriz. Bir çocuk olarak Mesih’e gelmemin kaza ya da tesadüf olmadığının tamamen bilincindeydim. Bu, Tanrı’nın yaşamımda çalışmasının sonucuydu- O’nu seviyordum, çünkü O beni sevmişti (1.Yuhanna 4:7-19). Aynı bilincin, Mesih’e gerçek ve gelişen bir iman duyan herkes için geçerli olduğunu anladım. Kör doğan adam gibi, deneyimlemiş olduklarımız için hiçbir teolojik etiketimiz yok, fakat Tanrı’nın bize geldiğini ve bizim bunu hak etmediğimizi biliyoruz.
Yeni Antlaşma’da Tanrı’nın kurtarış eylemini Üçlübirlik anlamında açıklayan birçok bölüm bulunmaktadır: Ruh’un rolünü tanımlamada Pavlus ve Petrus’un aynı ifadeyi kullanmış olmasına dikkat edin:
‘‘Ama biz, ey Rab`bin sevdiği kardeşler, sizler için her zaman Tanrı`ya şükran borçluyuz. Çünkü Tanrı, Ruh aracılığıyla kutsal kılınıp gerçeğe inanarak kurtulmanız için sizi ta başlangıçtan seçti. Rabbimiz İsa Mesih`in yüceliğine kavuşmanız için, bildirdiğimiz Müjde`yle sizi bu kurtuluşa çağırdı’’ (2.Selanikliler 2:13-14)
‘‘Mesih İsa`nın elçisi ben Petrus`tan Pontus, Galatya, Kapadokya, Asya İli ve Bitinya`ya dağılmış ve buralarda yabancı olarak yaşayan seçilmişlere selam! İsa Mesih`in sözünü dinlemeniz ve O`nun kanının üzerinize serpilmesi için, Baba Tanrı`nın öngörüsü uyarınca Ruh tarafından kutsal kılınarak seçildiniz. Lütuf ve esenlik artan ölçüde sizin olsun’’ (1.Petrus 1:1-2)
Bu her iki bölümde de, Tanrı’nın amacını yerine getirmek için eylemde bulunan Kutsal Ruh’tur. Bir şeyi kutsallaştırmak, o şeyi kutsal amaçlar için ayırmaktır. Bu nedenle, bu bölümlerin öğrettiği, Kutsal Ruh’un bizi Tanrı’nın işi için ayırmasıdır. Biz daha ruhsal olarak ölüyken, cahilken, kayıtsızken, kayıpken, körken, günahkarken O bize geldi (Kutsal Yazılar’dan tanımlayıcı birkaç ifade kullandık) ve Tanrı için bizlere daha önce var olmayan bir yürek verdi. Çağrı geldiğinde, Kutsal Ruh’un kutsallaştıran eyleminden ötürü işitecek kulaklara sahibiz.
Gerçek değişimin ne olduğuyla ilgili anlayışımda ileri bir adım, Presbiteryen bir Kelam hizmetkarı olarak atanma hazırlığım sırasında gerçekleşti. Presbiteryen bir kiliseye katılmadan önce bana yabancı olan Westminster Kısa Kateşizmi’nin büyük çoğunluğunu ezberlemem gerekiyordu. Birkaç yıl önce karşılaştığım teoloji derslerindeki aynı taslağı izleyerek, kateşizm soruları Mesih’in kimliğini ve eylemini tanımlıyordu. Daha sonra konu değişiyor ve şu soruları soruyordu:
S29. Mesih’in satın almış olduğu kurtuluşa nasıl ortak ediliriz?
C29. Mesih’in satın almış olduğu kurtuluşa, Kutsal Ruh’un etkili bir biçimde bize bu kurtuluşu uygulamasıyla ortak ediliriz.
S30. Kutsal Ruh, Mesih’in satın almış olduğu kurtuluşu bize nasıl uygular?
C30. Kutsal Ruh, Mesih’in satın almış olduğu kurtuluşu bizde iman üreterek ve böylece etkin çağrımızda bizi Mesih’le birleştirerek uygular.
S31. Etkin çağrı nedir?
C31. Etkin çağrı, bizleri günahkar ve umutsuz olduğumuza ikna eden, zihinlerimizi Mesih’in bilgisinde aydınlatan, iradelerimizi yenileyen Tanrı’nın Ruhu’nun işidir. Bizleri müjdede karşılık sunulan İsa Mesih’i almaya böyle ikna eder ve alabilmemizi sağlar.
Ezberleme disiplini, beni bu sorulara büyük bir dikkat göstermeye itti. 31.soruyu oldukça zorlayıcı buldum, çünkü iman etme sürecimi çok iyi tanımlıyordu. Daha önce tanımlamış olduğum o hisler- günahımın bilincine gitgide varmam, Mesih’e ve çarmıhına ilgi duymam, kurtulma arzum- Kutsal Ruh’un çağrısıydılar. Ve Müjde daha ve daha fazla anlam kazanmaya başladıkça, sonunda Mesih’i benimsememi sağlayan ve beni buna ikna eden Kutsal Ruh’tu. Mesih’e iman eden bendim, fakat çalışan Ruh’tu. Mesih’i imanla ilk benimseyişim bile, bana verilen bir imandı. 30.soruda söylendiği gibi Tanrı beni Mesih’le ruhsal bir birliğin içine soktuğunda, bana verilen bir imandı. Tanrı’nın merhamet dolu eylemi, ancak yine de iman etmek için benim özgür seçimimi anlatan ne büyük ve ustalıkla yazılmış bir ifade!
Etkin çağrının yanında kullanılan bir diğer terim, yenilenmedir. Mesih, Yuhanna 3.bölümde Nikodemus’a hiç kimse ‘‘yeniden doğmadan’’ Tanrı’nın krallığına giremez dediğinde, kastettiği şey buydu. Literal olarak, kişi yenilenmeli, ikinci kez yaşama döndürülmelidir. Nikodemus fiziksel bir doğum olarak anlatıldığını anladı, fakat İsa ikinci doğumun yukarıdan ve Ruh’tan yenilenme zorunluluğu olduğunu açıkladı. Nikodemus’la yapılan konuşma şudur:
‘‘İsa şöyle yanıt verdi: Sana doğrusunu söyleyeyim, bir kimse sudan ve Ruh`tan doğmadıkça Tanrı`nın Egemenliği`ne giremez. Bedenden doğan bedendir, Ruh`tan doğan ruhtur. Sana, `Yeniden doğmalısınız` dediğime şaşma’’ (Yuhanna 3:5-7)
Genellikle İsa’nın değişimi tanımladığı varsayılmaktadır, fakat İsa burada insanın eyleminden söz etmemektedir. Bu, Ruh’un ruhlarımızda çalışmasının tanımlanmasıdır. İsa’nın yeniden doğmamız gerektiği söylemi bir emir değil, fakat eğer Tanrı’nın krallığına gireceksek Tanrı’nın yüreklerimizde ne yapması gerektiğine dair bir ifadedir. İlk doğumumuza nasıl etki edemediysek, ikincisine de sebebiyet veremeyiz. Bizler oradaydık, fakat gerçekleşmesi için hiçbir şey yapmadık, her iki doğum için de.
Aynı temel fikir için, farklı Kutsal Kitap yazarları farklı dil kullanırlar. Yuhanna sürekli olarak Tanrı’dan doğma ya da yeniden doğma der. Diğer tarafta Pavlus, okuyucularına Tanrı tarafından çağrıldıklarını ve favori resminin ölümden diriliş olduğunu hatırlatır.
‘‘İsa Mesih’in çağrılmışları olan sizler de bu uluslardansınız. Tanrı’nın Roma’da bulunan, kutsal olmaya çağrılan bütün sevdiklerine, Babamız Tanrı’dan ve Rab İsa Mesih’ten size lütuf ve esenlik olsun.(Romalılar 1:6-7) Tanrı önceden belirlediği kişileri çağırdı, çağırdıklarını akladı ve akladıklarını yüceltti. (Romalılar 8:30)’’
‘‘Ama biz çarmıha gerilmiş Mesih’i duyuruyoruz. Yahudiler bunu yüzkarası, öteki uluslar da saçmalık sayarlar. Oysa Mesih, çağrılmış olanlar için –ister Yahudi ister Grek olsun– Tanrı’nın gücü ve Tanrı’nın bilgeliğidir. Kardeşlerim, aldığınız çağrıyı düşünün. Birçoğunuz insan ölçülerine göre bilge, güçlü ya da soylu kişiler değildiniz. (1. Korintliler 1:23-24,26) Bazılarınız böyleydiniz; ama yıkandınız, kutsal kılındınız, Rab İsa Mesih adıyla ve Tanrımız’ın Ruhu aracılığıyla aklandınız. (1. Korintliler 6:11)’’
‘‘Sizi Mesih’in lütfuyla çağıranı bırakıp değişik bir müjdeye böylesine çarçabuk dönmenize şaşıyorum… Ama beni daha annemin rahmindeyken seçip lütfuyla çağıran Tanrı, uluslara müjdelemem için Oğlu’nu bana göstermeye razı olunca hemen insanlara danışmadım…(Galatyalılar 1:6, 15-16)’’
‘‘Ama merhameti bol olan Tanrı bizi çok sevdiği için, suçlarımızdan ötürü ölü olduğumuz halde, bizi Mesih’le birlikte yaşama kavuşturdu. O’nun lütfuyla kurtuldunuz. Tanrı bizi Mesih İsa’da, Mesih’le birlikte diriltip göksel yerlerde oturttu.(Efesliler 2:4-6)’’
Yenilenme ve etkili/etkin çağrı, Tanrı’nın gözle görünmeyen ve doğaüstü eylemini tanımlayan ifadelerdir. Her Şeye Gücü Yeten Tanrı ruhu direkt olarak harekete geçirir ve kişiye Mesih’te yaşam verir. Bu noktada bizler doğmamış çocuklardık, Tanrı’nın eylemine nasıl cevap verdiğimizle ilgili hayal meyal bir şeyler hatırlarken, keskin formüllerle yerleştiremeyecek bir gizemin olduğunu gerçeğinin farkına varmalıyız. İsa Mesih yeniden doğmakla ilgili açıklamasını şu şekilde sonlandırmıştır: ‘‘Yel dilediği yerde eser; sesini işitirsin, ama nereden gelip nereye gittiğini bilemezsin. Ruh’tan doğan herkes böyledir.’’ (Yuhanna 3:8).
Gerçek değişimin anlamını anlamada başlangıç noktasının, yenilenmede ve harekete geçirmede Kutsal Ruh’un eyleminin olduğunun farkına varmak olduğuna inanıyorum. İnsan ruhumuzu harekete geçiren Tanrı’nın yaşamıdır ‘‘İsa’yı kabul etmekten’’ ya da bize öğretilen herhangi bir terminoloji değil, Tanrı’nın eylemidir. Beni değişim hikayemden, Tanrı’nın merhametini ve lütfunu anlamaya yönlendiren bu perspektiftir.
Özet: Değişimimizde Kutsal Ruh’un önemini hiç durup düşündünüz mü? Tanrı’ya olan ilk adımlarınızda, Tanrı’nın elini görebiliyor musunuz? Günahınızın ve ihtiyacınızın bilincine nasıl vardınız? Ruh’un eylemini şiirsel bir havayla anlatmak gerekirse ‘‘cennetsel av’’. Tanrı’nın sizi hiç usanmadan izlemesi Hristiyan yaşamınıza anlam katıyor mu? Etkili çağrı, yenilenme ( Tanrı’nın eylemi) ve değişim (insanın yanıtı) arasındaki farkı anlayabiliyor musunuz?
Stephen Smallman
Yorum Ekle