Teoloji & Doktrin

Meleklerin Hiyerarşisi, Sayısı ve Biçimi

Meleklerin sayısını ve aşamasını[1] saptamaya cesaret edenler ne tür dayanakları olduğuna baksınlar. Daniel Kitabı’nda Mikail’e “büyük önder” [12:1], Yahuda’da “başmelek” dendiğini [9. a.] kabul ediyorum. Pavlus bize, insanları borazanıyla yargıya başmeleğin çağıracağını öğretiyor [1Se. 4:16; Krş. Hez. 10:5]. Ama buna dayanarak kim meleklerin rütbesini belirleyebilir? Her birinin rütbe işaretinin ayrımına kim varabilir? Her birini yerine ve görevine kim atayabilir? Kutsal Yazı’da var olan iki isme, Mikail’le [Dan. 10:21] Cebrail’e [Dan. 8:16; Luk. 1:19; 26] Tobit tarihinden üçüncü birini de [Rafael] eklemek [Tobit 12:15] isterseniz, bizim yetimizin güçsüzlüğü nedeniyle bunların meleklere verilen anlamlar olduğunu görebilirsiniz. Yine de bunu açık bir soru olarak bırakmayı tercih ediyorum.

Sayılarına gelince, Mesih’in ağzından “tümenden fazla” [Mat. 26:53], Daniel’den, “binlerce binler on binlerce on binler” [Dan. 7:10] sözünün çıktığını okuyoruz. Elişa’nın uşağı ateşten savaş arabaları görmüştü [2Kr. 6:17]. Meleklerin, Tanrı’dan “korkanların çevresine ordugâh kurduğunun” söylenmesi de [Mez. 34:7] büyük bir kalabalığa işaret ediyor.

Ruhların bedensel biçimden yoksun olduğu kesin ama Kutsal Yazı, bizim anlayış ölçümüze uygun olarak yararlı bir biçimde, bize keruv ve serafim adlı kanatlı melekleri anlatır. Öyle ki, gökten gönderilen şimşeğin alışıldık hızıyla bize doğru uçması gibi, koşullar gerektirdiğinde inanılmaz çabuklukta bize yardım etmeye hazır olduklarından kuşku duymayalım. Bunun dışında hem sayıları hem aşamaları konusunda peşinde koşulan şeyin açıklanmasının Son Gün’e ertelenmiş bir sır olduğunu kabul edelim. Bu nedenle çok merakla araştırmamamız ya da kendimize çok güvenerek konuşmamamız gerektiğini unutmayalım.


[1] Origenes, başmelekler olan Rafael, Cebrail ve Mikail’e bazı özel görevler atfetmektedir: De principiis I. viii. 1 (GCS 22. 228; MPG 11. 176; çev. ANF IV. 264 vd.; Butterworth, Origen On First Principles, s. 193 vd.) Ortaçağ ilahiyatı, meleklerin rütbelerini ve çeşitli görevlerini anlatırken Calvin’in kabul etmediği bir otorite olan Sözde Dionysius’un etkisi altındadır. Yukarıdaki 4. maddede olduğu gibi, bu maddenin başlangıç ve bitiş cümlelerinde Calvin, Aquinas’ın açıkladığı melekler konusunun özenle spekülatif tarzda ele alınmasını kabul etmemektedir.

John CALVIN

Bu yazıda geçen konular: