Ne var ki, bazı huzursuz insanların[1] doğruluğundan kuşku duyduğu bu konunun kesin olduğu kabul edilmelidir: Melekler, “hizmet eden ruhlardır” [İbr. 1:14]. Tanrı, Kendi halkını korumak için meleklerin hizmetinden yararlanmaktadır. Tanrı, gönenci hem meleklerin aracılığıyla insanlara dağıtır, hem de diğer işlerini yapar. Meleklerin, Tanrı’nın insana verdiği esini harekete geçirmekten ya da Tanrı’nın ortaya koyduğu gücüne örnek olmaktan başka hiçbir anlamının olmadığı aslında eski Sadukilerin görüşüydü [Elç. 23:8]. Ama Kutsal Yazı’da çok sayıda tanıklık bu saçmalığa karşı öylesine haykırıyor ki, bu insanların kaba cahilliğine nasıl dayanıldığı merak ediliyor. Yukarıda binlerce [Va. 5:11], tümenlerce [Mat. 26:53] melekten söz edildiğini söyledim. Onlara sevinç atfediliyordu [Luk. 15:10]. İmanlıları, Baba’nın yüzünü görmeleri için [Mat. 18:10]ellerinde taşıyarak [Mez. 91:11; Mat. 4:6; Luk. 4:10-11], canları dinlensin diye götürdükleri [Luk. 16:22] ve benzeri şeyler söyleniyordu. Bu metinleri bir kenara bırakırsak, aslında meleklerin gerçekten var olan ruhlar olduğunu açıkça anlatan metinler de vardır. Her ne kadar çok çarpıtılsa da, İstefanos’un ve Pavlus’un söylediklerinden, yasanın meleklerin eliyle verildiğini anlamalıyız [Elç. 7:53; Gal. 3:19]. Mesih’in, dirilişten sonra seçilmişlerin melekler gibi olacağı [Mat. 22:30], Yargı Günü’nü meleklerin bile bilmediği [Mat. 24:36], o zaman O’nun kutsal meleklerle geleceği [Mat. 25:31; Luk. 9:26] ifadelerini de böyle anlamalıyız. Aynı şekilde Pavlus, Timoteos’u Mesih İsa’nın ve O’nun seçilmiş meleklerinin önünde buyruklarını tutması için uyardığında [1Ti. 5:21] özü olmayan niteliklerden ya da esinlerden değil, gerçek ruhlardan söz etmektedir. Ve biri, İbraniler’e Mektup’u şundan başka türlü okursa anlamı olmaz: Şayet meleklerin bu karşılaştırmaların yapılabildiği kutsanmış ruhlar olduğunu kast etmiyorsak, Mesih, meleklerden çok daha yetkin yaratılmıştır [İbr. 1:4], dünya meleklere bağlı kılınmamıştır [İbr. 2:5] ve Mesih’in doğası melek değil, insan doğasıdır [2:16]. Ve mektubun yazarı, imanlıların canlarıyla kutsal melekleri Tanrı’nın Krallığı’nda aynı zamanda bir araya getirdiğinde ne demek istediğini açıklamaktadır [İbr. 12:22-24].
Daha önce söz ettiklerimizi, çocukların meleklerinin Tanrı’yı her zaman gördüklerini [Mat. 18:10), onların gözetimleriyle korunduğumuzu (Luk. 4:10-11], bizim kurtuluşumuza sevindiklerini [Luk. 15:10], Tanrı’nın kilisedeki çok yönlü lütfuna şaşırdıklarını ve Baş olan Mesih’in altında olduklarını buna ekleyelim. Kutsal atalara sayısız kez insan bedeninde görünmeleri, konuşmaları ve konuk olmaları buna dâhildir [Yar. 18:2]. Aracı kimliğinde sahip olduğu üstünlük nedeniyle Mesih’e melek denmektedir [Mal. 3:1]. İblis’in çağlar öncesi ortaya attığı, zaman zaman yeniden patlak veren bu akılsız ve saçma görüşlere karşı, yalın olanı pekiştirmek için yeri geldiğinde buna değinmek gözüme iyi gözüküyor.
[1] Calvin, Libertin’lerin melekler konusundaki “putperest” görüşlerini aktarıyor.
John CALVIN
Yorum Ekle