Rab İsa, çarmıhta günahkârların uğruna öldüğü için, bazı insanlar kesinlikle kurtulduklarını düşünüyorlar. Ama gerçek şu ki, Mesih asla, Kendisine karşı yüreklerini katılaştıran ve günahlarına yüz çevirmeyi sürekli reddeden günahkârları kurtarmak için ölmedi. Yaşlı bir bilge vaiz kendisini dinleyenlere iki soru sorardı: “Mesih sizin için ne yaptı?” ve “Kutsal Ruh içinizde ne yaptı?” Kutsal Ruh sizi değiştirmezse ve bize yeni bir yaşam vermezse Mesih’in çektiği acıların ve ölümünün size hiçbir yararı olmayacaktır.
Kutsal Kitap’ta bize, Tanrı’nın, “önünde kutsal ve kusursuz” olabilelim diye (Efesliler 1:4) Oğlu’nu bu dünyaya gönderdiği söylenmektedir. Rab İsa’nın çarmıhta ölmesinin nedeni, “Bizi her suçtan kurtarmak, arıtıp kendisine ait, iyilik etmekte gayretli bir halk yapmaktı” (Titus 2:14). İsa, halkını tanrısız yaşamaya devam etsinler diye kurtarsaydı Baba’sının amaçlarına karşı çıkmış, Tanrı da Kendi doğasına ters düşmüş olacaktı.
Tanrı, doğru ve adildir. O, her bireyi yaptığı işlere göre yargılayacaktır. Kötü insanla doğru insana aynı şekilde davranamaz, davranmayacaktır.
Tanrı, kutsaldır. Tanrı’nın günahkârları koruduğu ama bizi günahlarımızın içinde kurtarsaydı kutsallığına gölge düşeceği olağanüstü doğrudur. Tanrı’yla herhangi bir günah arasında çok büyük mesafe vardır. Rab, son derece paktır; sizi günahlarınızdan arındırmazsa yargısını atlatacağınızı ve O’nun huzurunda bulunacağınızı asla ümit edemezsiniz.
Tanrı, sadıktır. O, yaşamda kendi yolunda giderken gerçek esenliği bulduğunu iddia eden birine karşı öfkesinin alevleneceğini söylemiştir (Yasanın Tekrarı 29:19-20). “Günahlarını gizleyen başarılı olmaz. İtiraf edip bırakansa merhamet bulur” (Süleyman’ın Özdeyişleri 28:13) diye de çok açıkça ilan etmiştir. Kutsal Kitap’ta yerin ve göğün Rab’bine yaklaşmamız için ellerimizin temiz, yüreğimizin pak olması gerektiği öğretilmektedir (Mezmur 24:3-4). Bütün bunlara rağmen, Tanrı, günahkârları, yüreklerini değiştirmeden kurtarsaydı sadakati nerede kalırdı? Mesih’in, sizi kurtarmak için Baba’sını yalancı çıkaracağını ve Kendi sözünden cayacağını ummaya cesaret etmek elbette müthiştir.
Tanrı, bilgedir. O, merhametinin değerini bilmeyen insanlara asla merhamet göstermeyecektir ve günahlarınızdan tövbe etmezseniz, Tanrı’nın büyük kurtarışını asla anlayamayacaksınız. Mesih’i, doktoruna muayene olmayı düşünen sağlıklı bir insandan daha fazla düşünmeyeceksiniz. İncilerimizi domuzun önüne atmamızı yasaklayan O, en iyi armağanlarını ayakları altında çiğneyen insanlara asla vermeyecektir. Rab, günahtan daha çok zevk alan günahkârlara göğün değerli inayetlerini vererek Kendisini lekelemeyecektir.
Tanrı, asla değişmez. O, ezeli ve ebedi her şeyi bilen, gücü ezeli ve ebedi her şeye yetendir. Rab İsa, ancak yüreği pak olanların Tanrı’yı göreceklerini ilan etmiştir (Matta 5:8). Şayet Mesih, önce içten değiştirmediği birini göğe alsaydı, bunu ya Tanrı’nın bilgisi olmadan ya da O’nun iradesine ters düşerek yapardı. İki yol için de, Tanrı’nın karakterinin değişmesi gerekirdi ki, bu mümkün değildir. Siz hâlâ günahlarınızın içindeyken Mesih sizi göğe alsaydı – sudan çıkmış balık gibi- ait olduğunuz yerin çok dışında olurdunuz. Oraya uygun olmazdınız. Gök de size uygun olmazdı. Her şeye rağmen karanlığın ışıkla ya da yozluğun mükemmellikle ortak yanı nedir? Gökteki arkadaşlığı yadırgardınız, oradaki müzik bile hoşunuza gitmezdi. Şimdi Pazar günlerini uzun ve sıkıcı buluyorsanız sonsuza kadar sürecek bir Pazar gününün ne kadar korkunç olduğunu bir düşünün!
Şu andaki boş kurtulma umudunuzdan vazgeçin diye ısrar ediyorum. Gökteki yasaların sizin için altüst olacağını gerçekten düşünüyor musunuz? Tanrı’nın, doğasını sizin için değiştireceğini mi düşünüyorsunuz? Salt sizin için, adil veya kutsal olmaya ya da her şeyi bilmeye ve her şeye gücü yeter olmaya son vereceğini mi düşünüyorsunuz? İmkânsız! Bu düşünceler, O’na sövmek demezsek, saçmadır. Şu andaki halinizle Mesih’in sizi kurtaracağını tahmin etmek, Kurtarıcı’yı günahkâr yapmaktır.
Rab İsa Mesih şöyle demiştir: “Yolunuzdan dönmezseniz Göklerin Egemenliğine asla giremezsiniz” (Matta 18:3); “Yeniden doğmalısınız” (Yuhanna 3:7); “Tövbe etmezseniz, hepiniz mahvolacaksınız” (Luka 13:3). Mesih’in dudaklarından çıkan tek bir söz bile sorunu çözerdi ama O, “Sana doğrusunu söyleyeyim, bir kimse yeniden doğmadıkça Tanrı’nın Egemenliğine giremez” (Yuhanna 3:3) diye tekrar tekrar vurgulayarak aynı konudan söz etmiştir. Ayrıcalıksız hepimiz günahkâr bir yaratılışta dünyaya geldik. Kutsal Ruh’un kudretli işiyle yeniden doğmalıyız yoksa göğe, vahşi bir hayvanın bir kralın huzuruna uygun olmasından daha çok uygun olmayacağız. Rab İsa’nın, krallığının yasasına karşı gelerek şu andaki durumunuzla sizi kurtarmasının hiç yolu yoktur. O’nun yollarını bilmeyenlerin ya da bu yollara itaat etmeyenlerin Kendisinin huzur diyarına girmeyeceklerine ant içmiştir (İbraniler 3:18).
Tanrı’nın, günahlılara sevgisini gösterirken, aynı zamanda, günaha duyduğu nefreti de gösterdiğini unutmamak önemlidir. Mesih’in izinden gittiğimizi iddia ediyorsak, günahlarımızdan kurtulmalı ve kutsal bir yaşam sürdürmeliyiz (2. Timoteos 2:19; Titus 2:12; 1. Yuhanna 3:3). Rab İsa, günahı bağışlarken ona hiçbir şekilde göz yummadığını herkesin anlamasını istemektedir. Tanrı, O’nu Prens ve Kurtarıcı olarak yüceltmiştir (Elçilerin İşleri 5:31); insanlar hâlâ günah içindelerken onları kurtarması mümkün değildir. Kral olarak, bütün düşmanlarını ayaklarının altına almak ve halkına yürekten itaat ettirmek için hüküm sürmektedir. Hangi kral isyan eden düşmanlarını sarayına alır? Mesih Kralsa, o zaman onurlandırılmalı ve itaat edilmelidir. Kurtarıcı olarak, günahlarımıza yüz çevirmemizi istemektedir. O’na, “İsa”, (“Rab kurtarır”) adının verilmesinin nedeni, halkını günahların dan kurtarmasıdır (Matta 1:21). O, sadece günahın cezasından değil, gücünden de kurtarmaktadır. İşini yarım yapmaktan hoşlanmaz – O, mükemmel Kurtarıcı’dır. Tanrı, O’nu günaha son versin (Daniel 9:24) ve günahlarından yüz çeviren halkını kutsasın diye göndermiştir. Hem günahtan kurtulup hem de hâlâ günah içinde yaşamaktan hoşnut olamazsınız. Bu kelimeler birbirine zıttır!
Rehavetinizden uyanmanızın zamanı geldi. Mesih’siz yaşamaya devam ederseniz cehenneme gideceksiniz. Sizi sadece Mesih İsa kurtarabilir. Bütün mazeretlerinizi bir kenara bırakın. Dönmezseniz, yanacaksınız. Daha ne kadar erteleyeceksiniz? Başınıza gelecekleri umursuyorsanız şimdi harekete geçin, Mesih’e dönün. Kutsal Kitap’ta bize, Tanrı’nın, günahlarından ötürü yok ettiği bir bölgede yaşayan, Lut adında bir adamdan söz edilmektedir. Hesaplaşma gününde Tanrı, Lut’u acele etmeye teşvik etsinler diye melekler göndermiştir. Lut hâlâ oyalanırken melekler onu elinden tutup şehrin dışına çıkarmış, sonra da ona, “Kaç, canını kurtar! Arkana bakma, bu ovanın hiçbir yerinde durma. Dağa kaç, yoksa ölür gidersin” diye yalvarmışlardır (Yaratılış 19:15-17). Aynı şekilde Rab İsa bizim gibi günahkârlara gelerek, bizi günahtan kaçmaya teşvik etmektedir. Bizi elimizden tutup güvenli bir yere götürmek istemektedir. Ancak bizim tehlikede olduğumuz ve O’nun kurtaran gücüne ihtiyaç duyduğumuz konusunda uyanık olmamız çok önemlidir.
Mesih’e karşı yüreğinizi katılaştırmaya devam ederseniz, mahkûmiyetinizden ötürü bir tek kendinizi suçlayacaksınız. Kimsenin sizi uyarmadığını söyleyemezsiniz. Ancak ben, bunu böyle bırakamam. Yüreğimdeki mesajı size iletmem bana yetmiyor. Kurtarıcı’ya artık dönecek misiniz? Yoksa ben, bu sözleri yazarak vakit mi kaybediyorum? Ben, ağaçlar, kayalar için değil, insanlar -aklı olan insanlar- için yazıyorum. Durup nereye gittiğinizi bir düşünün. Gözleriniz açıkken cehennem ateşine koşmayın ama durup düşünün. Günahlarınızdan tövbe etmeye başlayın. Ölüm, Tanrı’nın kutsal gazabı ve cehennem gibi hayati önem taşıyan konuları ancak bir aptal hafife alır.
Yaratan’ınız Rab’le savaşmak mantıklı mı? Kutsal Kitap’ta, “Tanrı’nın bilgisi derin, gücü eşsizdir, kim O’na direndi de ayakta kaldı?” denir (Eyüp 9:4). Mantıklı bir yaratık olarak, yaratılma amacınızı reddetmek aklınıza yatıyor mu? Tanrı’nın, iradesini öğrenebilecek yetenekte yarattığı ve muhteşemlik verdiği dünyadaki tek varlığın Yaradan’ını bilmeden yaşaması ve O’na kulluk etmeyi reddetmesi mantıklı mıdır? Siz karar verin. Kim, nerede buna mantıklı der? Tamamıyla aklınızı kaçırmadınızsa bunun, kesinlikle mantıksız olduğunu kabul edeceğinizden eminim. Bu mantıksızsa, o zaman şu andaki durumunuzu devam ettirmenizin hiçbir nedeni yoktur ama günahlarınızdan hemen tövbe etmeniz için bu dünyada çok neden vardır.
Daha ne diyebilirim? Şimdi yönünüzü değiştirin diye ısrar ediyorum! Temiz olmayı istemez misiniz? Ne zaman bu olacak? Oturup bunu düşünün. En iyisi Mesih’e dönmek değil mi? Sonunda her şeyin iyi olacağına kendinizi boş yere inandırmaya çalışmaktansa yüceltilmiş Kurtarıcı’ya neden güvenmiyorsunuz? O’nun sözü kadar iyi olduğunu göreceksiniz.
Ya Rab, yardım et. Bazı okurlarım yazdıklarımı dinlemeseler bile, yine de beni işittiğini biliyorum. Bu sözleri okuyanlar uyansınlar ve yaşasınlar diye dua ediyorum! Rab, onları esirge yoksa mahkûm olacaklar. Yataklarında derin uykudayken evlerinin yandığını gördüğümde yüreğim eriyecek, sonsuza kadar sürecek cezayı aldıklarını gördüğümde daha da üzüleceğim. Rab, şefkat göster ve onları yanmaktan kurtar. Tanrısal gücünü göster, bu iş bitmiş olsun!
Joseph Alleine
Yorum Ekle