“Bu telaş ne? Neden bu adam tövbe ederek Mesih’e dönmem gerektiğini söyleyip duruyor? Neden beni kendi halime bırakmıyor?” diye merak ediyorsunuz belki. Size garanti veriyorum, şu andaki durumunuzda kurtulabilseydiniz sizi seve seve kendi halinize bırakırdım. Ancak gerçek şu ki, siz Hristiyan oluncaya kadar cennette görüşeceğimizi hiç ümit edemiyorum. Bütün kalbinizle Tanrı’ya dönüp yeni bir yaşam sürdürmeye başlayıncaya kadar kurtulabilmenizin hiç yolu yoktur. “Bir kimse yeniden doğmadıkça Tanrı’nın egemenliğine giremez” (Yuhanna 3:3). Bu, sadece çok ileri durumdaki Hristiyanların ilgilenmesi gereken bir şey değil; kurtulmak için herkesin buna ihtiyacı var.
İngiltere’de önde gelen bir futbol kulübü yöneticisi bir zamanlar, “Futbol ölüm kalım meselesi değildir; bundan daha önemlidir!” demişti. Merak ediyorum, sizin için hayatî önem taşıyan nedir? Yiyeceğiniz mi? Sağlığınız mı? Spora ilginiz mi? Hristiyan olmanın çok daha hayatî önem taşıdığını söyleyeyim. Aslında, gerçekten önemli olan tek şey budur. Mal varlığınızdan, ününüzden vazgeçebilirsiniz, hatta Mesih için canınızı verebilirsiniz, hiç pişman olmazsınız. Ama Mesih çok daha önemlidir. O’nsuz kurtulamazsınız.
Tanrı, sizi Kendisi için yarattı ama Tanrı’ya gerçekten dönmezseniz yaratılış amacınıza asla ulaşamazsınız. Tanrı size akıl ve akıl yürütme yeteneği verdi -siz, “müthiş ve harika yaratıldınız” (Mezmur 139:14). Rab’bin sizi yalnızca kendinizden hoşnut olun ve kendi arzularınızı tatmin edin diye mi yarattığını sanıyorsunuz? İnsanları, kırlangıçlar gibi, sadece birkaç dal parçasıyla çamur toplayıp yuva yapsınlar, yavrularını yetiştirsinler, sonra da uçup gitsinler diye mi yarattı? Tabii ki, hayır!
Yaşamınızın tanrısız hiçbir anlamı ve amacı yoktur. O’nsuz yaşamaya devam ederseniz, hiç doğmasaydınız daha iyi olurdu. Rab’bin sizi yaratma amacına ulaşmak için, tövbe etmeli ve Hristiyan olmalısınız. Mesih’siz, akortsuz ya da teli kopmuş bir müzik âletine benzersiniz. Onarılmanız, Kutsal Ruh’un çalışmasıyla akort edilmeniz gerekir yoksa hiçbir duanız ya da dinsel uygulamanız Tanrı’yı hoşnut etmeyecektir.
Kendi halinize bırakıldığınızda o kadar günahkârsınız ki, diri Tanrı’ya, alfabeyi öğrenmeden okumayı ümit ettiğnizden daha çok kulluk edemezsiniz. Kutsal Kitap’ta, Mesih’e dönmeden önce Tanrı’yı hoşnut edecek gücünüzün hiç olmadığı (Romalılar 5:6); günahlarınızda öldüğünüz (Efesliler 2:5) söylenmektedir. Aslında Tanrı’nın yollarını izlemekle pek ilgilenmiyorsunuz. Kutsal Ruh olmadan Tanrı’ya kulluk etmeye çalışmak, boya ya da fırça olmadan resim yapmaya ya da malzeme olmadan ev inşa etmeye benzer. Yüreğinizde gerçek Rab sevgisi yoksa hayırseverlikle verdiğiniz her şey, bütün dualarınız, bütün ibadetiniz boş ve anlamsız olacaktır. Ağaç kötüyse meyve nasıl iyi olabilir?
Rab İsa, insan yüreğinin bozulmuşluğundan söz ederken sözleri ağzında gevelemedi. “Kötü düşünceler, cinayet, zina, fuhuş, hırsızlık, yalan yere tanıklık ve iftira hep yürekten kaynaklanır” dedi (Matta 15:19). Bütün bunlar, Tanrı’nın suretindeki yaratıkların yüreğinden kaynaklanıyor! Tanrı’nın yarattıklarının zirvesindekileri böyle berbat bir durumda görmek ne korkunç!
Joseph Alleine
Yorum Ekle