Teoloji & Doktrin

On Emir Bizim İçin Nedir?

Burada yasadaki On Emri kısa bir açıklamayla belirtmenin yersiz olmayacağını sanıyorum[1]. Değinmiş olduğum nokta[2] daha net açıklanacaktır: Tanrı’nın bir zamanlar buyurduğu toplu tapınma hala geçerlidir. Ardından ikinci noktanın doğrulanması gelecektir: Yahudiler, yasadan sadece Tanrı’ya bağlı olmanın gerçek karakterini değil, yasaya uyamadıklarını gördükleri için, istemeseler de kaçınılmaz şekilde kendilerini Aracıya iten yargının korkunçluğunu da öğrenmişlerdir. Tanrı hakkındaki doğru bilginin ne gerektirdiğini özetlerken, hemen O’nun görkemiyle karşılaşmadan düşünemediğimizi ve bu durumda O’na tapmak zorunda[3] kaldığımızı öğrettik. Kendimizle ilgili bilgiyi ele alırken başlıca şu noktayı ortaya koyduk: Kendi erdemimizle ilgili bütün fikirleri bir yana bırakarak ve kendi doğruluğumuzla ilgili bütün güvencemizden vazgeçerek – aslında büyük zavallılığımızın farkına varıp kırılıp ezilerek- gerçek alçakgönüllülüğü ve kendimizi alçaltmayı öğrenebiliriz9 . RAB bunların ikisine de yasasında yer vermiştir. Birincisi RAB, yasaya dayanan bir emretme gücü olduğunu öne sürerek, bizi tanrısallığına saygı duymaya çağırmakta ve bu saygının nerede yattığını ve ne içerdiğini belirtmektedir. İkincisi, doğruluk kuralını yayarak, bizi hem güçsüzlüğümüz hem de doğru olmadığımız için azarlamaktadır. Kötü ve çirkin doğamız O’nun doğruluğuna her zaman karşı gelmektedir. Zayıf ve iyilik yapmaya gücü olmayan yeteneğimiz O’nun yetkinliğinden çok uzaktır.

Yukarıda herkesin yüreğine yazılmış hatta kazılmış olduğunu söylediğimiz içimizdeki yasa[4], bir anlamda, genellikle iki levhada öğrenilen aynı şeyleri söylemektedir. Tanrı’ya olan borcumuz konusunda içimizdeki tanıklık ve gözlem olmadan, iyiyle kötü arasındaki farkı önümüze almadan ve görevimizi başaramadığımızda bizi suçlamadan, vicdanımız duyarsızca sürekli uyumamıza izin vermemektedir. Ama yanlışlarının karanlığı insanı öylesine kaplamıştır ki, Tanrı’nın hangi tapınmayı kabul ettiğini doğal yasayla kavramaya başlaması güçtür. Bunu doğru tahmin etmekten elbette çok uzaklaşmıştır. Ayrıca kendini beğenmişliği ve tutkusuyla o kadar şişinir ve öz sevgisiyle o kadar kör olur ki, alçakgönüllü olmak, alçalmak ve zavallı durumunu kabul etmek için kendine bakamaz ve adeta kendi içine inemez. Bu durumda (hem donukluğumuz hem de kendimizi beğenmişliğimiz için gerektiğinden), doğal yasada çok belirsiz olan şeye daha açıkça tanıklık edelim, gevşekliğimizden silkelenelim, zihnimizi ve hafızamızı daha zinde tutalım diye RAB bize yazılı bir yasa vermiştir.


[1]

inanç Açıklaması ve Rab’bin Duası’yla birlikte On Emir, Ortaçağ’da sıradan halk için York piskoposu John Thoresby’ye (ölm. 1373) atfedilen İngilizce Lay Folk’s Catechism gibi din rehberi olan sayısız elkitabının konusudur. Pannier, On Emir üzerine farklı bir Fransızca kitapçıktan, Les fleurs de commendement’dan (1490, 1516’da gözden geçirildi) söz etmektedir. Bunların Reformasyon ilmihalinde kullanılması Luther’le başlamıştır (1529).

[2] I. vii. 1-2.

[3] I. i.2

[4]

“Dictat lexilla interior”. Buradaki gibi, Institutes ta doğal yasaya yapılan göndermeler vicdanla, çoğunlukla da pozitif hukukla ve eşitlikle ve Hıristiyan’ın topluma karşı görevleriyle bağdaştırılır. Krş. Pavlus’un doğal yasayla ilgili anahtar ayeti Rom. 2:14-15’in kullanıldığı II. ii. 22; bk. II. vii. 3-4; II. vii. 1-2, 53; III. xix. 15-16; IV. .3; IV. xx.11 (“doğal eşitlik”); IV.xx.15 (sevgi kuralı); IV. xx.16 (” doğal yasanın, tanığı ahlak yasası”). Calvin’in On Emre, doğal yasayı ifade eden ve açımlayan, Tanrı tarafından yetkilendirilmiş bir metin olduğu yolundaki görüşü gelenekseldir.

John CALVIN

Bu yazıda geçen konular: