Teoloji & Doktrin

Sağlayışın Kesinliği Yüreklerimizde Tanrı’ya Karşı Sevinç Oluşturur

Tanrısal sağlayışın ışığı Tanrı adamına parladığında, sadece bir zamanlar kendisine baskı yapan büyük endişeden ve korkudan değil, sıkıntıdan da kurtulup özgür olur. Haklı olarak kaderden korktuğu için, kendini korkusuzca Tanrı’ya bırakır. Tesellisi Göklerdeki Baba’nın her şeyi onun gücü dâhilinde tuttuğunu, yetkisini ve istemini yönettiğini, kendi karar vermezse başına hiçbir şeyin gelmeyeceğini bilmesidir. Ayrıca Tanrı’nın koruması altında alındığını ve meleklerin gözetimine emanet edildiğini, ne suyun, ne ateşin, ne demirin, yönetici olan Tanrı’nın bunlara fırsat vermek hoşuna gitmezse kendisine zarar vereceğini bilmek de onu rahatlatır. Nitekim Mezmur’da şöyle denilmektedir: “Çünkü O seni avcı tuzağından, ölümcül hastalıktan kurtarır. Seni kanatlarının altına alır, onların altına sığınırsın, O’nun sadakati senin kalkanın, siperin olur. Ne gecenin dehşetinden korkarsın, ne gündüz uçan oktan, ne karanlıkta dolaşan hastalıktan. Ne de öğleyin yok eden kırgından” [Mez. 91:3­6].

Kutsalların övünebildikleri güvence buradan gelmektedir. “Rab, benden yana” [Mez. 118:6]; “Korkmam. İnsan bana ne yapabilir ki?” [Mez. 56:4]. “Rab yaşamımın kalesidir. Kimseden korkmam” [Mez. 27:1]. “Karşımda bir ordu konaklasa” [Mez. 27:3], “karanlık ölüm vadisinden geçsem bile” [Mez. 23:4] “ben her zaman umutluyum” [Mez. 71:4]. Size yalvarıyorum, dünya amaçsızca karışmış göründüğünde Rab’bin her yerde çalıştığını bilmenin ve bu çalışmanın kendi gönençleri için olduğuna güvenmenin dışında bu asla yok olmayan güvenceden başka neleri var? Şeytan ya da kötü insan, gönençlerine saldırırsa, sağlayışı hatırlayıp güç kazanmazlarsa duydukları ihtiyaçlar için güvenlerini hemen yitireceklerdir. Ne var ki, şeytanı ve kötülerin bütün destekçilerini Rab’bin tümüyle dizginlediğini unutmasınlar. Öyle ki, Rab’bin izin vermesinin, aslında buyurmasının dışında bize karşı kumpas kuramazlar, kursalar bile plan yapamazlar, planlasalar bile yürürlüğe koymak için parmaklarını kıpırdatamazlar. Şeytanın ve mürettebatının sadece zincire vurulmadığını, engellendiğini ve hizmet etmeye zorlandığını da hatırlasınlar. Bu düşünceler onları çok rahatlatacaktır. Çünkü onların öfkelerini kabartmak, bu öfkeyi hoşlandığı yere çevirip yönlendirmek Rab’be aittir; kendi şehvetleriyle ahlaksızca övünmesinler diye, bir ölçü ve sınır getirecek olan O’dur.

Bir yerde Pavlus, bu inançtan destek alarak yolculuğunu İblis’in engellediğini söyledikten [1Se. 2:18] sonra başka bir yerde Tanrı’nın izniyle yola çıkmakta kararlı olduğunu belirtmektedir [1Ko. 16:7]. Şayet bu engelin İblis’ten geldiğini söyleseydi, Tanrı’nın planlarını boşa çıkarmak İblis’in gücü dâhilindeymiş gibi, ona çok büyük güç atfediyor olurdu. Ama bütün yolculuklarının Egemen Tanrı’nın iznine bağlı olduğunu duyurduğunda, aynı zamanda da İblis’in, Tanrı’nın onayı olmadan hiçbir şey yapamayacağını belirtmektedir. Aynı nedenden dolayı Davut, insanların yaşamlarını adeta bir girdap gibi sürekli döndüren olaylar karşısında şuna sığınmaktadır: “Vakitlerim senin elindedir” [Mez. 31:15] . Burada ‘ “yaşamın akışı” ya da tekil olarak “vakit” diyebilirdi ama insanların durumu istikrarsız olsa da, zaman zaman değişiklikler meydana gelse de bunların Tanrı tarafından yönetildiğini ifade etmek için, çoğul olarak “vakitler” demeyi seçmektedir. Bu nedenle, Yahuda’yı yıkmak için güçlerini birleştiren Resin’le İsrail Kralı, ülkeyi yakıp yıkmak için, yanık odun parçalarını tutuştursalar da, peygamber bunlara “tüten yanık odun parçası” demektedir. Bunlar tütmekten başka bir şey yapamaz [Yşa. 7:4]. Firavun hem zenginliği ve gücü hem de ordularının büyüklüğü nedeniyle korku saçsa da, kendisi bir deniz canavarı, ordusu da balıkla karşılaştırılmaktadır [Hez. 29:4]. Tanrı, önderi ve orduyu çengelle yakalayacağını ve onları hoşuna giden yere kadar sürükleyeceğini duyuruyor. Kısacası, dikkat ederseniz sağlayışı bilmemenin bütün ıstırapların en büyüğü olduğunu çok geçmeden kolayca algılarsınız; en büyük bereket bunu bilmekte yatar.

John CALVIN

Bu yazıda geçen konular: