Tanrı Teoloji & Doktrin

Tanrı Her şeyin Rab’bidir

Ama insan doğasını daha ayrıntılı ele almadan önce araya meleklerle ilgili bir şeyler eklemeliyim. Elbette sıradan halkın ilkelliğine ayak uyduran Musa, Yaratılış tarihinde Tanrı’nın, gözümüze görünenlerden başka işlerinden söz etmez. Yine de daha sonra melekleri Tanrı’nın hizmetlileri olarak tanıttığında, meleklerin, çabalarını ve hizmetlerini adadıkları Tanrı’nın onların Yaratan’ları olduğu sonucu kolayca çıkarılabilir. Musa, sıradan halk gibi konuşsa bile, meleklerin Tanrı’nın yarattıkları arasında sayılmasına dair temel ilkeleri hemen koymaz. Ne var ki, Kutsal Yazı’nın başka yerlerinde onlarla ilgili olarak tekrar tekrar öğrettiklerini açıkça aktarmamıza hiçbir şey engel değildir. Şayet Tanrı’yı işlerinden tanımak istiyorsak şu açıklayıcı ve muhteşem örneği hiçbir şekilde küçümsememeliyiz. Ayrıca öğretişin bu bölümü pek çok yanlışı çürütmek için çok gereklidir. Meleklerin doğasının üstünlüğü birçok kişinin zihnini o kadar kaplamıştır ki, tek Tanrı’nın otoritesine boyun eğen melekler hata yaptıklarında adeta grup olarak baskı göreceklerdir. Bu nedenle yanlış olarak onlara tanrısallık verilmektedir.

Cemaatiyle birlikte Mani[1] de iki ilke şekillendirerek ortaya çıkmıştır: Tanrı ve şeytan. İyi şeylerin kökenini Tanrı’ya atfetmiştir ama kötü nitelikleri şeytanla bağdaştırır. Bunların yazarı şeytandır. Bu çılgınlık aklımızı tuzağa düşürürse, Tanrı’nın evrenin yaratılışındaki yüceliği artık Tanrı’da barınmaz. Sonsuzluktan ve Kendini var etmekten – yani deyim yerindeyse, Kendinden var olmaktan- başka hiçbir şey Tanrı için daha karakteristik olmadığından, bunu şeytana atfedenler bir anlamda ona tanrısal bir sıfat vererek tapmıyorlar mı? Tanrı’nın isteğine ve karşı koymasına rağmen her istediğini yapan şeytanın böyle bir egemenliğinin olduğu kabul edilirse Tanrı’nın her şeye egemenliği nerede? Manicilerin tek bir temeli vardır: Kötü şeyin yaratılmasını iyi Tanrı’ya atfetmemek. Bu, bütün evrende kötü bir nitelik olduğunu kabul etmeyen ortodoks imana en küçük bir zarar vermez. Hem insanın hem de şeytanın bozulmuşluğu ve kötülüğü ya da bunların yol açtığı günahlar doğadan değil, doğanın bozulmasından kaynaklanır.5 Başlangıçtan beri Tanrı’nın, bilgeliğine ve doğruluğuna örnek oluşturmayan hiçbir şey var olmamıştır. Bu nedenle, bu sapkın yanlışlığın gereğini yapmak için zihinlerimizi, gözlerimizin erişebildiğinden daha yükseğe kaldırmamız gerekir. Tanrı’ya her şeyin Yaratan’ı denen İznik İnanç Açıklaması’nda görülemeyen şeylerden açıkça söz edilmesinin amacı olasılıkla budur. Bununla beraber, Tanrı’ya bağlılık kuralının emrettiği ölçüyü korumaya dikkat etmeliyiz ki, okurlarımız uygun olandan daha fazlasını düşünüp imanın yalınlığından uzaklaşmasınlar. Aslında Ruh, yararımızı bize öğretirken aydınlanmamız için çok az değeri olan bu konularda ya kesinlikle sessiz kalmakta ya da bunlara sadece hafifçe ve aceleyle dokunmaktadır. Yararı olmayan bu konuları isteyerek bir yana bırakmak da bizim görevimizdir.


[1] Krş. I. xiii. ı. dn.3

John CALVIN

Bu yazıda geçen konular: