Tanrı’nın, gücünü, daha çok meleklerin hizmeti olmadan bizzat değil, onların aracılığıyla duyurmayı, imanlıların güvenliğini sağlamayı ve iyiliğinden verdiği armağanları imanlılara iletmeyi alışkanlık haline getirdiğini irdelersek bu tehlikeyi iyice önleriz. Elbette Tanrı, onlarsız yapamazmış gibi bunu zorunluluktan yapmaz. Gözüne iyi göründüğünde onları göz ardı eder ve işini sadece Kendi istemiyle yürütür. Bir dereceye kadar onlar, Tanrı için zorluğu azaltan araçlardır. Bu nedenle Tanrı, düşüncelerimizde iyi bir umut besleyelim ya da düşüncelerimizi güvence içinde gerçekleştirelim diye güçsüzlüğümüzde bizi teselli etmek için meleklerden yararlanır. Aslında bizim için tek bir şey yeterli olmalıdır: RAB bize koruyucumuz olduğunu duyurmaktadır. Ama – yumuşaklığımız ve kırılganlığımız gibi- çevremizi bu kadar çok tehlikenin, bu kadar çok zararlı şeyin, bu kadar çok düşmanın sardığını gördüğümüzde, RAB, lütfunun varlığını yetimize göre bize fark ettirmezse, kimi zaman endişeye kapılırız ya da umutsuzluğa boyun eğeriz. Bu nedenle RAB, sadece bizi gözetme vaadinde bulunmaz, güvencemizden sorumlu olmalarını emrettiği sayısız koruyucu olduğunu da söyler. Öyle ki, tehlike ne olursa olsun, koruyarak ve savunarak çevremizi sardıklarında bütün kötülük olasılığının dışında kalırız. Tek Tanrı’nın bu basit koruma vaadinden sonra hâlâ nereden bize yardım geleceğini sorduğumuzda hata yaptığımızı kabul ediyorum [Mez. 121:1]. Ama RAB, ölçülemeyen sevecenliği ve yumuşaklığıyla bu hatamıza çare olmak istediğinden, bu büyük yararı göz ardı etmemiz için hiçbir neden yoktur. Elişa’nın uşağı buna örnektir. Suriye ordusunun dağı kuşattığını ve hiçbir kaçış olmadığını gördüğünde korkuya kapılmıştı. Sanki kendisi ve efendisi için her şey bitmişti. Burada Elişa, uşağının gözlerini açması için Tanrı’ya dua etti. Uşak hemen, dağın ateşten atlarla ve savaş arabalarıyla, yani peygamber kadar kendisini de koruyacak olan bir melekler ordusuyla dolu olduğunu gördü [2Kr. 6:17]. Gördüğünden güç kazanarak kendine geldi. Görüntüsü neredeyse gözünden silinmiş olan düşmanlarına yılmayan bir cesaretle küçümseyerek bakabildi.
John CALVIN
Yorum Ekle