Teoloji & Doktrin

Tanrı’nın Herhangi Bir Şekilde Resmini ya da Görüntüsünü Yapmak Yanlıştır

Her ne zaman bir kişi herhangi bir şekil yapıp, onun Tanrı gibi olduğunu söylerse, Tanrı’nın görkemini bir yalanla bozar. Tanrı şöyle demiştir: “Kendin için oyma put, yukarıda göklerde olanın, yahut aşağıda yerde olanın, yahut yerin altında sularda olanın hiç suretini yapmayacaksın.”(Çıkış 20:4) Tanrı, kendisinin her türlü görünür şekille gösterilmeye çalışılmasını yasaklamıştır.

Musa şöyle dedi, “Canlarınızı iyice koruyun; çünkü Horebde, ateşin içinden Rab size söylediği gün bir suret görmediniz; ta ki fesada sapmıyasınız, ve kendiniz için … herhangi bir şeklin suretinde oyma put yapmıyasınız” (Tesniye 4:15,16). Musa, Tanrı’nın sesinin duyulduğuna işaret ediyor. Görünür hiçbir şekil yoktu. Tanrı’yı belli bir şekle benzetmek isteyen herkes O’nu aşağılar.

Pavlus, şu sözleriyle aynı buyruğu vermektedir, “Tanrı’nın soyundan olduğumuza göre, Tanrısal özün, insan düşüncesi ve becerisiyle biçimlendirilmiş altın, gümüş ya da taştan bir nesneye benzediğini düşünmemeliyiz” (Elçilerin İşleri 17:29). Açıktır ki, Tanrı’yı temsil etmek üzere yapılan her heykel yahut resim, O’nun yüceliğine karşı edilmiş bir hakarettir.

Tanrının kendini işaretlerle göstermiş olduğu bazı durumlar vardı, ancak bunlar çok özel işaretlerdi. Aslında, bu işaretler onları gören kişilere Tanrı’nın onların anlayışının ötesinde olduğunu hatırlatmıştı. Yasa verilirken, insanlar bulut, duman ve ateş görmüşlerdi. Bunlar, O’nun görkeminin işaretleriydi ancak tabi ki insanlar tarafından taklit edilmemelilerdi. Müjde’de, Kutsal Ruh beyaz bir güvercin şeklinde görünmüş; ancak daha sonra kaybolmuştu. Bu da bize Tanrı’nın görülmez olduğunu hatırlatıyor.

Kendisi yaratılmış bir varlık olan insan, çamura, taşa, tahtaya, hatta altına veya gümüşe tanrılık veremez. O’nun yanında duran başka bir parçayı değil de; başka bir demir ya da tahta parçasını seçip, ona tanrı demenin ne kadar büyük bir saçmalık olduğunu İşaya, 44:1217 ayetlerinde belirtmektedir. “Kendisi için erz ağaçları keser, ve palamut ve meşe ağaçları alır, ve orman ağaçları arasında kendisi için bir ağaç seçer; çam ağacı diker ve yağmur onu büyütür. Ve insana ateş yakmaya yarar; ve ondan alır ve ısınır; evet, onu tutuşturur ve ekmek pişirir; evet bir ilah yapar ve ona tapınır; onu oyma bir put yapar ve önünde yere kapanır” (İşaya 44:14.15).

Dikkat edilmelidir ki, Tanrı aynı zamanda oyma putların yanısıra, resim putlarını da yasaklar. İnsanın, Kendisinin herhangi bir benzerini yapmasını yasaklamıştır.

Bazı insanlar, resimlerin normal insanlar için bir kitap gibi olduğunu söylerler. Okuyamayan insanların Tanrı konusunda aydınlatılmaya ihtiyaçları vardır. İnsanların Tanrı konusunda bilgilendirilmeleri gerektiği doğrudur ancak Tanrı özellikle resimleri yasaklamıştır. Öğretmek için bile yasaktırlar. Habakkuk şöyle dedi, “Sanatkarın oyduğu oyma put, yahut dökme put, yalan öğreticisi neye yarar ki…?” Tanrı’nın kendine has bir öğretme metodu vardır. Okuyamayan insanlara Tanrı Söz’ü vaaz edilmek suretiyle öğretilmelidir. İnsanlara her şey tümüyle öğretilmelidir. Tahtadan, çamurdan, gümüş ve altından yapılmış heykellere gerek yoktur. Tüm bunlar olmadan da bir insan İsa’nın bizim yerimize yasanın lanetini üzerine almak için öldüğünü, kanıyla günahlarımızı bağışlamak ve bizleri Baba’yla barıştırmak için çarmıhta günahlarımızı üstlenip kendi bedenini kurban ederek günahlarımız için kendini kefaret olarak sunduğunu bilebilir.

Kişinin görüntünün kendisine tapmadan görüntüyü düşünerek Tanrı’ya tapınabileceğini düşünmek çok yanlıştır. Bu mantık tanrısızlar tarafından bile kullanılır. Kendi putperestliklerinden bahsederken görüntüye değil, görüntünün simgelediği şeye taptıklarını söylerler. Aynı mantık Roma Katolik Kilisesi tarafından kullanılır. Görüntülere “hizmet” ettiklerini ancak onlara tapmadıklarını iddia ederler. Bu demektir ki onlar heykellerin hizmetkarlarıdır. Bu çok açıkça Tanrı’nın insanoğlu yaratırken planladığı (kastettiği) bir şey DEĞİLDİR.

John Calvin, Kutsal Kitap Hristiyanlığı
Madde 11

Bu yazıda geçen konular: