Tanrı

Tanrı’nın Adı: YHVH

YHVH, kendisini Kutsal Kitap içerisinde tanıtan Tanrı’nın özel adıdır. Özellikle Eski Antlaşma kitapları içerisinde birçok kez Tanrı’nın Adını her şeyin üzerinde tuttuğunu yazdığını okuyoruz. Bu isim 10 Emir’de yer alacak kadar önemli bir konudur.

İbranice’de sesli harf olmamasından dolayı “YHVH” şeklinde yazılır. Ancak Türkçe’de okurken “Yahve” şeklinde telaffuz edilir.

Mısır’dan Çıkış 3:15 ayetinde Tanrı halka şu şekilde sesleniyor: “İsrailliler’e de ki, ‘Beni size atalarınızın Tanrısı, İbrahim’in Tanrısı, İshak’ın Tanrısı ve Yakup’un Tanrısı YHVH gönderdi.’ Sonsuza dek adım bu olacak. Kuşaklar boyunca böyle anılacağım.” Bu ayetten Tanrı’nın kendi özel adıyla bilinmesi ve halkı tarafından ona kendi adıyla hitap edilmesinden hoşnut olduğunu açıkça görebiliriz.

Yaygın olan yanılgılardan birisi bu özel ismin İbranice diline ait olduğu düşüncesidir. Günümüzde özellikle birçok kişi YHVH adını İbranice bir isim olarak düşünmektedir. Maalesef Türkçe Kutsal Kitaplarımızda YHVH ismi geçen yerler büyük harflerle “RAB” yazılarak çevrilmiştir(!). Bu yüzden tercümeleri okuduğumuzda YHVH ismine pek rastlamıyoruz. Bu durum da insanların, özellikle de imanlı kişilerin Tanrı’nın ismine yabancılaşmasına yol açıyor.

Eski Antlaşma döneminde İsrail halkının düştüğü hatalardan birisi Tanrı’nın adını söylemekten kaçınmasıydı. Bu şekilde zaman içerisinde halk Tanrı’nın adını unutmaya başladı, hatta putlara gönül verdiklerine çocuklarının adlarını bile “Baal” putunun adıyla birleştirerek koymaya, bunda bir sakınca görmemeye başladılar. Yeremya 23:27’de “Ataları nasıl Baal yüzünden adımı unuttuysa…” derken Tanrı’nın bu konudan aslında hoşnut olmadığını görebiliriz.

Yeni Antlaşma dönemindeki Yahudiler 10 Emir’deki “Tanrın YHVH’nin adını boş yere ağzına almayacaksın.” emrini yerine getirmek için bu ismi söylemekten çekindiler ve Kutsal Yazıları okudukları zaman YHVH ismini gördüklerinde bunun yerine de İbranice “Adonay” yani “efendimiz” anlamına gelen bir kelime koydular. Adonay adını Eski Antlaşma’da orijinal metinlerde de görebiliriz.

Eski Antlaşma’nın ilk çevirisi olan Septugiant içerisinde Adonay’ın karşılığı olan Grekçe “Kurios” kullanılmıştır. Yeni Antlaşma metinlerinde YHVH direk olarak yer almasa da İsa Mesih’i gördüğümüz her yerde YHVH’yi görebiliriz. Mesih’in İbranice orijinal adı olan “Yeşua” (Yahşuah) ismi “Yahve Kurtarır” manasına gelir ve YHVH’yi adında taşır. Dolayısıyla orijinal metinlerde veya doğru şekilde isimlerin tercüme edildiği Yeni Antlaşma bölümlerinde de sıkça YHVH adını görürüz.

“Ben YHVH’yim, adım budur. Onurumu bir başkasına, övgülerimi putlara bırakmam.” (Yeşaya 42:8)

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın