Teoloji & Doktrin

Tanrı’nın Yaratılıştaki İyiliğini Düşünmek Bizi Şükretmeye ve Güvenmeye Götürecektir

Geriye, kuralın, imanla daha yakından bağlantılı olan ikinci bölümü kalıyor. Bu, Tanrı’nın her şeyi bizim iyiliğimiz ve kurtuluşumuz için önceden belirlediğini kabul etmek ama aynı zamanda da kendimizde ve bize sağladığı büyük yararlarda O’nun gücünü ve lütfunu hissetmek, böylece O’na güvenmek, yakarmak, O’nu övmek ve sevmek için harekete geçmektir. Aslında az önce belirttiğim gibi, 3 Tanrı, Yaratılış’taki düzenle her şeyi insanın uğruna yarattığını göstermiştir. Evrenin yaratılışını altı güne bölmesi anlamsız değildir [Yar. 1:31]. Bütün işi ayrıntılarıyla birlikte bir anda bitirmek, böyle bir gelişmeyi aşamalı olarak tamamlamaktan daha güç olmayacaktı. Ama insana biçim vermeden önce, sağlayışını ve bize duyduğu babaca ilgiyi göstermek için insana yararlı ve hayırlı olacağını önceden gördüğü her şeyi hazırlamıştır. Daha biz doğmadan önce bizimle ilgilendiğini gördüğümüz bu çok lütufkâr Baba’nın bizi koruduğundan kuşku duymak ne büyük nankörlüktür! Daha biz doğmadan önce iyi olan her şeyin büyük bir bollukla sağlandığını gördüğümüzde O’nun sevecenliğinin ihtiyacımızı karşılayamayacağından korkarak titrememiz nasıl da imansızlık! Ayrıca O’nun cömertliğiyle, yeryüzündeki her şeyin bize tabi olduğunu da Musa’dan öğreniyoruz [Yar. 1:28; 9:2]. Bizimle alay etmek için boş bir armağan vererek bunu yapmadığı da kesin. Bu durumda, gönencimiz için gerekli olan hiçbir şeyden yoksun kalmayacağız.

Sonunda noktayı koyalım, Tanrı’ya göğün ve yerin yaratıcısı dediğimizde yarattığı bütün bunların vermesinin O’nun elinde ve gücü dâhilinde olduğunu, bizim gerçekten de O’nun çocukları olduğumuzu, bizi beslemek ve eğitmek için sadakatle koruması altına aldığını da aklımızdan çıkarmayalım. Bu nedenle, her iyi şeyi dolu dolu sadece O’ndan beklemeliyiz. Kurtuluş için duyduğumuz ihtiyaçta bizi asla boynu bükük bırakmayacağına güvenmeliyiz ve umutlarımızı O’ndan başkasına bağlamamalıyız. İstediğimiz her şeyi O’ndan dilemeliyiz. Payımıza düşen her mutluluğun O’ndan gelen bereket olduğunu anlamalıyız ve şükranla kabul etmeliyiz. Cömertliğinin ve iyiliğinin büyük tatlılığının çağırısıyla bütün kalbimizle O’nu sevmeye ve O’na hizmet etmeye çalışalım.

John CALVIN

Bu yazıda geçen konular: