İnanç Savunması

Yahya, İsa’yı vaftizden sonra tanıdı mı?

Soru: Vaftizci Yahya İsa’yı vaftizden sonra tanıdı mı  tanımadı mı?
Ayet: Yuhanna 1:32-33; Matta 11:2
Kategori: Metnin yanlış okunması

Cevap:
Yuhanna 1:29-36’da Yahya’nın İsa’yı tanıdığı oldukça açıktır. Bu konuyla ilgili hiçbir şüphemizin olmaması gerekmektedir.

Matta 11:2 bundan sonrasını ele alır ve arada birçok olay olmuştur. Yahya’nın İsa’yla ilgili esas bilgisi sınırlıydı ve bu sonraki olaylar onun bir şekilde kafasını karıştırmış gibi görünmektedir. İsa’nın hizmetinin ne şekil alacağını tam olarak bilmiyordu. Matta 3:11,12’de Yahya’nın bildiklerini okumaktayız: “O sizi Kutsal Ruh’la ve ateşle vaftiz edecek. Yabası elindedir. Harman yerini temizleyecek, buğdayını toplayıp ambara yığacak, samanı ise sönmeyen ateşte yakacak.” Tanrı’nın yargısını O’nu inkar edenlerin üzerine getirecek v Kendisini izleyenlere barış ve adalet getirecek olan zaferli kral olarak Mesih’in klasik portresidir bu. Yahya açıkça bunu anlamıştır.

Fakat Mesih ayrıca Kutsal Yazılar’da Tanrı’nın halkı yerine acı çekecek olan hizmetkar olarak da resmedilmiştir. Bu alenen Yeşaya 53’te, özellikle de 12. Ayette belirtilmiştir, “Pek çoklarının günahlarını O üzerine aldı, başkaldıranlar için de yalvardı.” Yuhanna 1:29’daki ifadesinde gösterildiği gibi Yahya şunu da anladı: “İşte, dünyanın günahını ortadan kaldıran Tanrı Kuzusu”.

Bazen iyi bir şekilde anlaşılmayan şey Mesih’in bu iki portresinin nasıl ilişkili olduğudur. Çokları Mesih’in gelir gelmez bu korkunç yargıyı da getireceğini düşündü. Esasında, bu tekrar geldiğinde olacak. Bu nedenle İsa’nın askeri bir lider gibi davranmakta ve o dönemde İsrail’i Roma’nın egemenliğinden kurtarmakta olan gönülsüzlüğüyle birçokları şaşkına döndü.

Bu şaşkınlık İsa’nın dirildikten sonra Emmaus yolunda O’nu izleyenlerden ikisiyle konuştuğu Luka 24:13-33’te gösterilmektedir. İlk başta O’nu tanımamaları için gözleri kapanmıştı (ayet 16). İsa’ya “O’nun İsrail’i kurtaracak kişi olduğunu” umduklarını söyledi (ayet 21). Bu umutta doğruydular, ama Tanrı’nın kurtarışının ilk safhasını anlamada başarısız oldular. İsa onların bu yanlış anlayışını 25. Ve 26.ayetlerde düzeltti: “Sizi akılsızlar! Peygamberlerin bütün söylediklerine inanmakta ağır davranan kişiler! Mesih’in bu acıları çekmesi ve yüceliğe kavuşması gerekli değil miydi?”

Aynı şekilde benzeri bir yanlış anlama Yahya’nın Matta 11:2’deki sorusunda yer almaktadır. İsa’nın İsrail’in Mesih’i olarak kimliğinden çok emin olmasına rağmen, daha sonraki olaylar emin oluşunu gölgeledi. Kral Davut’un günlerinde olduğu gibi Romalıları kovup İsrail krallığını yeniden kurmasını bekledikten sonra, bunun yerine askeri bir konuya değinmeden İsa’nın Celile’de öğretiş ve vaaz verdiğini gördü (Matta 11:1). Yahya kesinlikle neyin yanlış gittiğini merak etmiştir: belki Mesih’in rolünü yanlış anladı, belki de İsa’nın Mesih olduğunu düşünerek büyük bir yanlış yaptı. İsa’nın Matta 11.4-6’daki cevabı açıktır:

“Gidin, işitip gördüklerinizi Yahya’ya bildirin. Körlerin gözleri açılıyor, kötürümler yürüyor, cüzamlılar temiz kılınıyor, sağırlar işitiyor, ölüler diriliyor ve Müjde yoksullara duyuruluyor. Benden ötürü sendeleyip düşmeyene ne mutlu!”

Bu eylemler Yeşaya 29:18; 35:5-6; 61:1-3’te önceden söylendiği gibi Mesih’e ait işlerdi. Yahya’nın kafasının karışıklığının insansal bir tepki olmasına rağmen, ilk düşündüğü şey (Mesih’in rolü) doğruydu. İsa cevabını Yahya’nın umudunu yitirmemesi için bir öneriyle sonuçlandırdı. Mesih şüphesiz oradaydı ve uygun zamanda ortaya çıkacaktı.