Teoloji & Doktrin

Yaratılışın Büyüklüğü ve Bereketi

Bu arada dinine bağlı bir kişi olarak, bu en güzel tiyatroda görülen ve belirginlik kazanan Tanrı’nın işlerinden keyif almaktan utanmayalım. Başka yerlerde de dediğim gibi, imanın başlıca kanıtı bu olmasa bile, ne zaman göz atsak gördüklerimizin Tanrı’nın işleri olduğunu unutmamamız, ayna zamanda da Tanrı’nın bunları ne amaçla yarattığını dine bağlı bir şekilde düşünmemiz için, ilk kanıt doğanın düzenidir. Bu nedenle, Tanrı’yı tanımanın bize ne yararı olduğunu gerçek bir imanla kavrayabilmemiz için, Musa’nın kısaca anlattığı [Yar. 1 – 2. Bölüm’ler], sonra da başta Basileios ve Ambrosius olmak üzere kutsal kişilerin daha ayrıntılı açıkladıkları evrenin yaratılışının tarihini kavrayabilmemiz öncelikle önemlidir. Tanrı’nın, Sözü’nün ve Ruh’unun gücüyle göğü ve yeri yokluktan yarattığını, bundan sonra her tür canlıyı ve cansızı ortaya çıkardığını, bu harika türlerin arasından çok sayıda değişik türü birbirinden ayırdığını, her birine bir doğa bahşettiğini, görevler verdiğini, yerlerini ve durumlarını belirlediğini, hepsi bozulmaya maruz kalsa da, Tanrı’nın, Son Gün’e kadar her türün korunmasını sağladığını bu tarihten öğreneceğiz. Aynı şekilde bazısını gizli yollarla beslediğini, zaman zaman onlara adeta damla damla yeni bir yaşam gücü akıttığını, diğerlerine, ölümleriyle bütün bir tür yok olmasın diye üreme gücü verdiğini, göğü ve yeri, en nefis ve aynı zamanda çok sayıda mobilyayla doldurulup donatılmış geniş ve muhteşem bir ev gibi, olabildiğince sınırsız bereket, çeşit ve güzellikle harika biçimde bezediğini de öğreneceğiz. Son olarak da insanı biçimlendirip böyle tanrısal bir güzellikle ve böylesine büyük ve çok sayıda armağanla bezerken, işinin en yetkin örneği olarak insanı ortaya koyduğunu öğreneceğiz. Ne var ki, amacım evrenin yaratılışını yeniden anlatmak olmadığı için, bu birkaç konuya şöyle yeri gelmişken değinmek benim için yeterli olsun. Okurlarımı uyardığım üzere, Yaratılış öyküsünü sadakatle ve gayretle yazan Musa’nın ve diğerlerinin yazılarını daha dolu dolu anlamaya çalışmak daha iyidir [Yar. 1-2. Bölümler].

John CALVIN

Bu yazıda geçen konular: