İncil (Yeni Antlaşma) Kutsal Kitap Tevrat (Eski Antlaşma)

Kutsal Kitap Üç Dilde Yazılmıştır

İbranice, İsraillilerin ve açıkça olarak söylemek gerekirse, Eski Ahit’in tümünün lisanıdır. 2. Krallar 18:26-28 ve Nehemya 13:24’te İbraniceden “Yahudilerin Lisanı” ve Yeşaya 19:18’de “Kenan diyarının lisanı” olarak bahseder.

İbranice, geçmişin sadece tasvir edilmediği, aynı zamanda sözcüklerle boyandığı, resimli bir lisandır. Bizlere doğa manzaraları sunmak yerine, hareketli panoramalar verir. Olayların akışı, zihnimizin gözünden akıp gider. (İbranicede bir dikkat çekme üslûbu olan “İşte” kelimesinin, Yeni Antlaşma’ya geçmiş ve sıkça kullanılmış olmasına dikkatinizi çekerim.) “Canlandı ve gitti”, “dudaklarını araladı ve konuştu”, “gözlerini kaldırdı ve gördü”, “sesini yükseltti ve ağladı”; buna benzer kelime sanatları ve vurguları lisanın tasvir gücünü arttırmaktadır. (Dockery, FBI, 214)

Kutsal Kitap ‘ta; en derin düşüncelerim için kelimeler, mutluluğum için şarkılar, en gizli kederim için ifadeler, utancım ve zayıflıklarım için yakarışlar buldum.
– SAMUEL TAYLOR COLERIDGE, İNGİLİZ ŞAİR VE EDEBİYAT ELEŞTİRMENİ

Aramice, Büyük İskender zamanına kadar (M.Ö. 6. yüzyıldan M.Ö. 4. yüzyıla kadar olan dönem) yakın doğunun “ortak lisanı”. (Albright AP, 218) Daniel 2’den 7’ye ve Ezra 4’ten 7’ye kadar olan bölümlerde ve İncil’deki, bazı önemli ifadeler de (bunların arasındaki en çok bilinen İsa’nın çarmıhtaki sözleri olan “Elî, Elî, lema şevaktani?” yani, “Tanrım, Tanrım, beni niçin terk ettin?”de kullanılan lisan gibi) Aramicedir. (Matta 27:46 NKJV)

Aramice, linguistik değerleri bakımından İbraniceye çok yakındır ve yapısal formu bakımından da çok benzerdir. Kutsal Kitap’taki Aramice bölümlerde, İbranice yazılmış olan bölümlerdeki alfabenin aynısı kullanılmıştır. İbraniceden farklı olarak Aramice, başka lisanlardan aldığı bir çok kelime ve çok çeşitli bağlaçlar da dahil olmak üzere, daha geniş bir kelime yelpazesi kullanır. Ayrıca, “olmak” fiilinin değişik şekillerde kullanımı ya da ortaçların zamirlerle kullanımı gibi özelliklerin geliştirmesiyle, daha ayrıntılı bir gramer yapısını barındırmıştır. Aramice, İbraniceye göre daha az şiirsel ve daha az coşkulu bir lisan olsa da, mutlak bir ifade imkânı sunan daha üstün bir iletişim aracıdır.

Aramice, belki de tarihte bilinen en uzun süre kullanılan lisan olma özelliğine sahiptir. Kutsal Kitap ataerkil döneminde kullanılmaktaydı ve günümüzde hâlâ Aramice konuşan kişiler mevcuttur. Aramice ve onun akrabası Süryanice, değişik yerlerde ve değişik zamanlarda kullanılarak, evrim geçirmiş ve bir çok lehçeyi oluşturmuştur. Yalınlığı, anlaşılırlığı ve kesinliği, karakteristik özelliklerini oluşturmaktadır. Gündelik hayatın tüm ihtiyaçlarına kolayca adapte olabilmiştir. Eğitimciler, devlet adamları, avukatlar ya da tüccarlar için aynı derecede işlerlik ile hizmet verebilmektedir. Bazı kişiler Aramiceyi, Sami dilinin İngilizcesi olarak adlandırırlar. (Dockery, FBI, 221)

Yunanca, Yeni Antlaşma’nın neredeyse tümünün lisanıdır. Aynı zamanda, İngilizce’nin günümüzün modern dünyasındaki konumu gibi, İsa zamanındaki evrensel lisan da Yunancaydı. Yunan alfabesi, tahminlere göre Fenikelilerden alınıp, Yunan konuşma sistemine ve yazı istikametine adapte edilmiştir. Bir çok Batı-Sami dilinde olduğu gibi, Yunancada ilk önceleri, sağdan sola doğru bir istikamette yazılmaktaydı. Daha sonra baştan sona ve sondan başa tekniğine geçilmiş, en sonunda ise soldan sağa yazı istikameti kabul edilmiştir.

Büyük İskender’in Fetihleri, Yunan lisanının ve kültürünün yaygınlaşmasında etkili olmuştur. Bölgesel lehçelerin yerini, yoğun bir şekilde “Helenistik” ya da “koine” (müşterek) Yunanca almıştır. Koine lehçesi, Attike Yunancaya bir çok yerel ifadelerin girmesine sebep olmuştur. Böylece lisan daha sınırsız, kozmopolitan bir kimliğe bürünmüştür. Gramerin basitleştirilmesi, evrensel kültüre daha iyi bir şekilde adapte olmasını sağlamıştır. Yalın ifadeli ve yaygın konuşma alanı olan bu yeni lisan, ticaretin ve diplomasinin ortak dili haline gelmiştir. Yunanca lisanı, klâsik şeklinden, koine biçimine dönüştükçe, zarafetinin büyük bir kısmını ve ince ayrıntılarını yitirmiştir. Her şeye rağmen onu farklı kılan güç, güzellik, berraklık ve mantık üzerine kurulu konuşma sanatı gibi karakteristik özelliklerini yitirmemiştir.

Havari Pavlus tarafından Roma’daki Hristiyanlara yazılan mektupların Latince yerine Yunanca yazılmış olmaları derin bir anlam içermektedir. Hükümet işlemleri dışında o günkü Roma İmparatorluğu, kültürel olarak Yunan etkisi altındaydı.

Yunanca, Yeni Antlaşma yazarının ifade etmek istediği anlamı, gölgesine kadar sunabilecek bolluğa ve yeterliliğe sahipti. Örneğin, Yeni Antlaşma’da “sevgi” için iki adet kelime (iki tür sevgi), “başkası” için de iki adet kelime (aynısından bir başkası, değişik bir başkası), bilgelik çeşitleri için ise bir çok kelime mevcuttur. Dikkat çekici bir şekilde, eros (sevginin üçüncü türü) gibi, o dönemin Helenistik kültüründe yaygın bir şekilde kullanılan birçok kelime, bilinçli olarak kullanılmamıştır. (Dockery, FBI, 224-25, 227)

Josh McDowell

Bu yazıda geçen konular:

Yorum Ekle

Yorum yazmak için tıklayın